29.3.19

Borsada Satış Yapan Yabancı Geri Gelecek mi? Seçimden Sora Piyasanın Yönü? Swap Fırtınası Bitti mi?

https://www.youtube.com/watch?v=qthBbCjPy-c


Borsada Swap Fırtınası Sona Erdi mi? Satış Yapan Yabancı Geri Gelecek mi? Seçimden Sora Piyasa Nereye Gider? Arbitraj fırsatlarını biz değerlendirdik fakat fon yöneticileri bunları risk olarak gördü. Yabancı yatırımcı bizi bırakıp da nereye gidecek :) Bize Ulaşın: anormalradyo@gmail.com Borsada neleri trade ettik. Önümüzdeki günlerden neler bekliyoruz.

28.3.19

YouTube Yayınımızdan...






Merkez Bankası'nın son swap atağı ile sıkışan hedge fonlar;
1. TL bulamadıkları için %300-1000 arası swap faizi ödemek zorunda kaldılar.
2. Pozisyonlarını kapatmak için zararına hisse senedi sattılar.
3. Ellerindeki bonoları zararına satarak toparlanmaya çalıştılar.


Sonraki yansılamalarına pek girmeyelim. Bugün nasıl kar ederiz diye ona odaklanalım.

Swap faizi üzerinden hesaplanan vadeli kontratların fiyatı anormal derecede yukarıda.Örnek vermek gerekirse GARAN son fiyat 7.70 FGARAN son fiyat 7,83

FGARAN Satış yaparak GARAN satın alırsak. aradaki 0,13 kuruş vadenin sona ermesi ile cepte...

27.3.19

Aksa Enerji'nin 2018 yıl sonu itibarı ile borçluluğunun %57'si TL, %41'i USD ve %2'si EURO


Aksa Enerji'nin 2018 yıl sonu itibarı ile borçluluğunun %57'si TL, %41'i USD ve %2'si EURO



Bugün yapılan "2018 Yılı Değerlendirme Telekonferansı"nın ana hatları aşağıda paydaşlarımızın bilgisine sunulmuş olup İngilizce sunuma http://www.aksainvestorrelations.com/presentations/financial-presentations/ linkinden ulaşılabilmektedir.

Sektör

Türkiye'nin toplam kurulu gücü 2018 yılı sonu itibarı ile 5.251 MW artarak 88.526 MW'a ulaşmıştır. Böylece son 5 yıl içinde 24.518 MW yeni kapasitenin devreye girmesiyle, ülkemizin kurulu gücü %38 artış göstermiştir. 2018 yılı içinde devreden çıkan santraller devreye alınanlarla netleştirildiğinde kömür santrallerinin kurulu gücünün 1.135 MW artarken, hidroelektrik santrallerinin kurulu gücünün 1.079 MW, rüzgar santrallerinin kurulu gücünün ise 486 MW arttığı görülmektedir. Doğal gaz santrallerinin kurulu gücünde ise 670 MW azalma meydana gelmiştir. Kurulu güçte göze çarpan en büyük artış lisanssız santrallerde gerçekleşmiştir. Lisanssız santrallerin kurulu gücü 2017 yılında 2.633 MW iken 2018 yıl sonu itibarı ile 5.376 MW'a yükselmiştir.

2018 yılında tüm ülkede elektrik üretimi ve tüketimi 2017 yılına göre %0,8 yükselmekle beraber %2.6 olan Gayrisafi Milli Hasıla (GSMH) büyümesinin oldukça altında kalmıştır. Ülke genelinde doğal gazdan elektrik üretimi önceki yıla göre %18 düşmüş, kömür ve linyitten elektrik üretimi ise düşük üretim maliyeti sebebiyle oluşan boşluğu doldurarak %17 artış göstermiştir. Kurulu güç içerisinde en büyük payı %32 ile hidroelektrik santralleri oluştururken, onu sırasıyla %29 ile doğal gaz, %22 ile kömür, %8 ile rüzgar ve %9 ile diğer kaynaklar oluşturmuştur. Bununla beraber, üretim tarafında kömür bazlı üretim %37 ile başı çekerken, bunu yüzde %31 ile doğal gaz, yüzde %20 ile hidroelektrik ve %7 ile rüzgar takip etmiş, geri kalan %4'lük üretim diğer kaynaklardan sağlanmıştır.

2018 yılının başında 800 TL/bin m3 olan doğal gaz maliyeti, Temmuz ayında 1.755 TL/bin m3'e kadar yükselerek yılı %94 artış ile 15550 TL/bin m3 seviyesinde kapatmıştır. Buna karşılık ağırlıklı ortalama spot enerji fiyatları bir önceki yılın ağırlıklı ortalama fiyatına göre %40 artış göstererek 2018 yılında 234 TL olarak gerçekleşmiştir. Fiyat artışındaki ana etmen, doğal gaz girdi maliyetlerindeki artış olmuştur. Artan doğal gaz maliyetleri nedeniyle yıl içinde özellikle Ağustos-Eylül döneminde yüksek seyreden spot enerji fiyatları Ekim ayından itibaren zayıflamaya başlamıştır. Bunun nedeni, mevsim normalleri üzerinde gerçekleşen yağışların düşük maliyetli hidroelektrik kaynaklı enerji üretimini artırmasıdır. (Doğal gaz maliyetleri ve ağırlıklı ortalama spot enerji fiyatlarını içeren grafik ekteki PDF dosyasında bulunmaktadır)

Operasyonlarımız

Şirketimizin kurulu gücü 2018 yılı sonu itibarıyla 2.061 MW olmakla beraber, Manisa Santrali'nin lisansının iptali için EPDK'ya 2018 yılı içinde başvuru yapılmış olması nedeniyle aktif portföyümüz 1.946 MW'tır.

2018 yılında Aksa Enerji'nin enerji satış hacmi RES vve HES santrallerinin satılması ile azalmış olmasına rağmen, yüksek seyreden yurt içi spot enerji fiyatları ile yurt dışında döviz bazlı garantili satışlar yapan KKTC ve Afrika santralleri sayesinde ciro, 2017 yılına göre %30 artarak 4,7 milyar TL'ye ulaşmıştır.

Artan doğal gaz maliyetlerinin yurt içi santrallerin satışlarından elde edilen kâr marjlarını baskılamasına rağmen, 2018 yılının başından beri tamamı devrede olan Afrika ve KKTC enerji santrallerinin yüksek kâr marjları, FAVÖK ve net kâr üzerinde olumlu etki yaratmıştır. Aksa Enerji 2018 yılında 1.033 milyon TL Faiz, Amortisman, Vergi Öncesi Kârı (FAVÖK) ve 150 milyon TL net kâr elde etmiştir.

2018'de Aksa Enerji 15.14 TWsa satış gerçekleştirmiştir. Bunun 13.43 TWsa'i Türkiye'de, 1.72 TWsa'i yurt dışı santrallerimiz olan KKTC, Gana, Mali ve Madagaskar'da gerçekleşmiştir.

Yurt İçi Satışlar

2018 yılında Aksa Enerji'nin Türkiye'deki santrallerden gerçekleştirdiği toplam elektrik satış hacmi, RES ve HES santralleriniin satılmış olması ve piyasa dinamiklerinin değişmesi nedeniyle önceki yıla göre %17 azalarak 16,2 milyar KWsa'ten 13,4 milyar KWsa'e gerilemiştir. Bununla beraber, portföydeki santrallerin esnek ve etkin yönetimi ile yükselen fiyatlar sayesinde 2018 yılı yurt içi cirosu 3,04 milyar TL olarak gerçekleşmiştir.

2018 yılında Türk Lirası'nda yaşanan değer kaybının özellikle Ağustos ayından itibaren doğal gaz maliyetlerine yansıması nedeniyle spot piyasa elektrik fiyatları büyük artış göstermiştir. Daha önceki yıllarda spot piyasa fiyatlarının düşük ve dalgalı seyretmesi sebebiyle ürettiği enerjiyi ağırlıklı olarak ikili anlaşmalarla satan Aksa Enerji, 2018 yılında belirlediği risk yönetim prensipleri doğrultusunda ikili anlaşma miktarını önceki yıllara kıyasla düşük tutmuştur.

2018 yılında Türkiye'de 13,43 milyar KWsa yurt içi satış hacmine ulaşan Aksa Enerji, bu satışların büyük bölümünü spot piyasada satmıştır. Aynı zamanda santrallerini ağırlıklı olarak spot enerji fiyatlarının yyüksek seyrettiği gün ve saatlerde çalıştıran Şirket, satış hacmini değil, kârlılığı ön planda tutan bir strateji izlemiştir. Türkiye'de yapılan toplam 13,43 milyar KWsa satış hacminin %68'ini spot piyasa satışları, %28'ini ikili anlaşma ve OTC satışları, geri kalan %5'ini ise grup şirketlerine yapılan satışlar oluşturmaktadır.

2018 yılında, grup şirketleriyle ikili anlaşma ve OTC satışları çerçevesinde yapılan anlaşmalar yılın başında yapıldığı için bu anlaşmaların yıllık fiyat ortalamaları 182 - 184 TL arasında gerçekleşmiştir. Spot piyasa fiyatlarının yükselişiyle beraber grup şirketlerine yaptığı satışlar ile iki anlaşma ve OTC piyasasına yaptığı satışları ciddi ölçüde azaltan Şirketimiz, son çeyrekte grup şirketlerine enerji satışı yapmamıştır.

Spot enerji fiyatlarındaki artış, yerli kömürle üretim yapan Bolu Göynük Termik Enerji Santrali'nin kârlılığını artırmıştır. Satışlarının yaklaşık yarısını spot piyasaya gerçekleştiren Bolu Göynük Termik Enerji Santrali'nin kâr marjıı, yılın ikinci yarısında artan döviz kurları nedeniyle doğal gaz maliyetlerindeki artışın spot fiyatları yükseltmesinden olumlu etkilenmiştir. Santral, üretiminin kalan kısmını "Sadece Yerli Kömür Yakıtlı Elektrik Üretim Santrallerini İşleten Özel Şirketlerden Elektrik Enerjisi Satın Alımı"na yönelik ihale çerçevesinde EÜAŞ'a satmıştır. 2017 yılında Bakanlar Kurulu'nun "Yerli Kömür Yakıtlı Elektrik Üretim Santrallerini İşleten Özel Şirketlerden Elektrik Teminine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Kararı" ile ihale kapsamında elektrik satışı yapmaya başlayan Bolu Göynük Termik Enerji Santrali 2018 yılında da satışlarına devam etmiştir. Revize edilen Usul ve Esaslara göre 2018 yılından itibaren yedi yıl boyunca yerli kömürden veya yerli kömür ile ithal kömür karışımından elektrik üreten santrallerden ihale kapsamında elektrik temin yapılacaktır. Kararnamede alım fiyatı 2017 için belirlenmiş olan 185 TL/MWsa tutarı 2018 yılı boyunca her çeyrek TEFE ve ÜFE fiyat endeksleri kullanılarak revizze edilmiştir. Alım fiyatı, 2018 birinci çeyreği için 201,35 TL/MWsa, ikinci çeyrek için 209,46 TL/MWsa, üçüncü çeyrek için 226,16 TL/MWsa olarak gerçekleşmiş olup, dördüncü çeyrek itibarıyla 259,68 TL/MWsa'e yükselmiştir.
 
Ek olarak, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından hazırlanan Elektrik Piyasası Kapasite Mekanizması Yönetmeliği kapsamında EÜAŞ tarafından, elektrik piyasasında arz güvenliğinin temini için gerekli yedek kapasite de dahil olmak üzere yeterli kurulu güç kapasitesinin oluşturulması ve/veya muhafazası için yıllık olarak belirlenen bütçe dahilinde verimlilik ve yaş kriterlerini sağlayan lisanslı enerji santrallerine kapasite ödemesi yapılmaktadır. 2018 yılında Ali Metin Kazancı Antalya Doğal Gaz Kombine Çevrim Santrali ve Bolu Göynük Termik Enerji Santrali kapasite mekanizmasına dahil olmaya hak kazanarak kapasite ödemeleri almışlardır.

Yurt Dışı Satışlar

Aksa Enerji'nin yurt dışında KKTC, Gana, Madagaskar ve Mali'de toplam dört enerji santrali bullunmaktadır. Bunların dışında Madagaskar'daki bir santralin (CTA-2) rehabilitasyonu ülke adına yapılmış olup toplam 24 MW kurulu güçteki Santral'in 12 MW'lık kapasitesi 6 Aralık 2018 tarihinde, kalan 12 MW'ı ise 8 Ocak 2019 tarihinde devreye alınarak faaliyete geçirilmiştir. CTA-2 Enerji Santrali'nde üretilen elektrik 5 yıl süre ile garantili alım anlaşması (al-ya da öde) kapsamında ABD doları cinsinden Jirama'ya satılmaktadır.
 
Aksa Enerji'nin yurt dışında kurulu KKTC dahil tüm enerji santralleri ile Madagaskar adına beş yıl süre ile işletilen CTA-2 Santrali'nin tarifeleri döviz cinsinden olup iki bölümden oluşmaktadır:

İlk bölüm, ülkeler adına enerji üretmeye hazır şekilde emre amade kapasite tutulmasını teminen, sabit getiri sağlayan garantili alım (al-yada-öde) tarifesidir. Tarifenin bu bölümünde ülkenin enerji ihtiyacı olup olmamasından bağımsız olarak kapasite ödemesi adı altında her santral için yapılmış anlaşmalarda belirtilen tutar üzerinden, enerji üretilse de üretilmesse de alınan, garanti kapsamındaki sabit ücrettir. Gana Akaryakıt Santrali'nde 370 MW kurulu gücün 332 MW'ı garantili (al-ya da-öde) kapasite ödemesi kapsamında olup, Madagaskar Akaryakıt Enerji Santrali'nde 66 MW kurulu gücünün 60 MW'ı, Mali Akaryakıt Santrali'nin 40 MW kurulu gücünün 30 MW'ı garantili kapasite ödemesi kapsamındadır. Aksa Enerji'nin beş yıl süre ile Ocak 2024 yılına kadar işlettiği CTA-2 Akaryakıt Enerji Santrali'nde ise garantili kapasite ödemeleri emre amade kapasite üzerinden değil, anlaşma çerçevesinde belirlenmiş olan sabit bir kapasite ödemesi olarak yapılmaktadır.

Tarifenin ikinci bölümü ise Şirket'in yurt dışında kurulu KKTC dahil tüm enerji santralleri ile Madagaskar adına beş yıl süre ile işletilen CTA-2 Santrali de dahil olmak üzere, tüm santrallerde aynı şekilde kurgulanmıştır. Tarifenin bu bölümü, ilgili santrallerde üretilen enerjinin o ülke ile yapılan anlaşmada döviz bazlı belirlenmiş bir fiyattan satışını içermektedir. Ülkelerin enerji ihtiyacına, mevsimselliğe veya ülkelerdeki yenilenebilir enerji santrallerinin çalışma miktarlarına göre santrallere gönderilen üretim emirleri değişiklik göstermektedir. Tarifenin bu bölümü değişken bir gelir sağlamaktadır.

Aksa Enerji'nin tarifelerinde garantili alım (al-ya da-öde) bölümü toplam içinde daha büyük bir değer içermekte olduğu için ülkelerdeki enerji ihtiyacı, mevsimsellik veya yenilenebilir enerji santrallerinin üretime etkisi ile oluşabilecek olumsuzluklara rağmen, tüm yurt dışı santrallerinin Şirket'in kârlılığına etkisi yüksek olmaya devam etmektedir.

2017 yılında kademeli olarak devreye alınan Gana, Madagaskar ve Mali akaryakıt enerji santrallerinin 2018 yılında 12 ay boyunca çalışması ile santrallerin Şirket kârlılığı üzerindeki olumlu etkileri yıl sonu finansal tablolara yansımıştır. 2017 yılında 963.832 MWsa üretim yapan Afrika santralleri 2018 yılında 1.011.412 MWsa üretim gerçekleştirmiştir.

Bununla beraber, Afrika santrallerinde üretilen enerjiden bağımsız olaarak al-ya da-öde kapsamında yaratılan kârlılık ise 2018 yılında tüm santrallerin yıl boyunca devrede olması ile önceki yıla göre artış göstermiştir. Ek olarak, Gana Akaryakıt Santrali'nin kapasitesinin 90 MW artırılmasıyla al-ya da-öde kapsamındaki tarifesi Aralık ayı itibarı ile 223,5 MW'tan 332 MW'a yükselmiş bulunmaktadır. Aksa Enerji, 2018 yılında KKTC ve Afrika'daki yurt dışı santrallerindeki satış hacmini %10 artırarak 1.715.725 MWsa'e yükseltmiştir.

Afrika santralleri 2018 yılı 1. çeyreğinde 432.987 MWsa, 2. çeyreğinde 255.902 MWsa, 3. çeyreğinde 152.419 MWsa ve 4. çeyreğinde 170.104 MWsa satış hacmi yaratmıştır. Hacimlerdeki düşüşün ana sebebi ülkedeki yoğun yağışlar sebebiyle maliyeti düşük hidroelektrik santrallerinin üretimindeki artıştır. Hacimlerin düşük seyrettiği bu dönemlerde tarifemizin garantili "al- ya da-öde" kısmından gelir yaratılmaya devam edilmiş olup, bu bölümün MWsa olarak bir karşılığı olmadığı için satış hacmi içinde belirtilememektedir. İlk çeyrekte 7322 TL olan ortalama Afrika satış fiyatı, düşen satış hacmine rağmen, kurlardaki artış ve satış hacmine bağlı olmaksızın alınan garantili kapasite ödemeleri dolayısıyla dördüncü çeyrekte 1.669 TL'ye yükselmiştir.

Yurt Dışı Kontratlarımızdaki Gelişmeler Hakkında Özet Bilgi

Gana: Gana Akaryakıt Enerji Santrali'nin kurulu gücü, 280 MW'tan 370 MW'a yükselmiş olup, devreye alınan 90 MW gücündeki ekipman ile garanti edilen kapasite 223,5 MW'tan 332 MW'a yükselmiştir. Kapasite artış tarihinden itibaren kapasite ücretleri 332 MW üzerinden tahsil edilmektedir.

Yakıt fiyatlarındaki artış ve ülkedeki Dolar likiditesi konusunda yaşanan sıkıntılar, düzenli ödemelerde aksaklıklar yaşanabilmesine sebep olmuştur. Ancak bu gecikmeler, SBLC (teminat akreditifi) kullanımını göz önünde bulundurmamızı gerektirecek ölçekte değildir. SBLC (teminat akreditifi) Abu Dhabi Commercial Bank tarafından güncel sözleşmenin bitiş tarihine kadar onaylıdır.

Gana Hükümeti 2018 yılında, sırasıyla %7,62 ve %%8,62 faiz oranlarına sahip olan on ve otuz yıllık ülke Eurobond'u ihraç ederek 2 Milyar Dolarlık fon yaratmıştır. Mart 2019'da ise 3 farklı bölümde 7 yıl,12 yıl ve 31 yıl vadeli, sırasıyla %7.875, %8.125 ve %8.950 oranlarla toplam 3 milyar Dolar tutarında Eurobond ihracını tamamlamıştır. Başarıyla gerçekleştirilen ihraçların ardından Hükümet, IMF ile uzun süreli stand-by (destekleme kredisi) anlaşmasını Nisan 2019'da tamamlayarak sonlandırmayı planlamaktadır. Bu durumun 2019'un ikinci yarısında kamu harcamalarını artırması ve ülkenin enerji talebini olumlu yönde etkilemesi beklenmektedir.

Mali: 40 MW kurulu kapasite ile 2017'den beri faaliyet göstermektedir. Kapasitenin ve sözleşme süresinin uzatılmasına yönelik müzakerelere hem Şirketimizin üst yönetiminde hem de Mali'de yapılan genel seçimler sonrasında ilgili devlet kurumlarının yöneticilerinin değişmesi nedeniyle ara verilmiş olup, müzakerelere 2.çeyrek içinde devam edileceği öngörülmektedir.

Madagaskar: 66 MW kurulu güç ille Ağustos 2017'den bu yana faaliyet göstermektedir. Anlaşmanın ikinci fazı olan 54 MW'lık kurulu güç için ülkenin yapmayı planladığı iletim hatları konusunda 2021'den önce herhangi bir gelişme olması beklenmemektedir.

Kurulu Güç Değişiklikleri/Portföy Verimliliği

Ali Metin Kazancı Antalya Doğal Gaz Kombine Çevrim Santrali - EPDK'ya yapılan lisans tadil başvurusu ile Ali Metin Kazancı Antalya Doğal Gaz Kombine Çevrim Santrali'nin kurulu gücü 1.150 MW'tan 900 MW'a ve dolayısıyla santralin üretim kapasitesi 9 milyar KWsa'ten 7 milyar KWsa'e düşürülmüştür. Lisansı iptal edilen üretim bloğunun 2018 yılında fiili üretime katkısı olmadığı için, iptal edilmiş bölümün santralin 2018 yılı üretimine veya faaliyet gelirlerine etkisi bulunmamaktadır.

Manisa Doğal Gaz Kombine Çevrim Santrali - 115 MW kurulu gücündeki Manisa Doğal Gaz Kombine Çevrim Santrali'nin üretim lisansının iptal edilmesi için Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'na (EPDK) 2018 yılında başvuru yapılmıştır.

Madagaskaar CTA-2 Santrali - Madagaskar'a ait CTA-2 santralinin rehabilitasyonu ülke adına yapılmış olup toplam 24 MW kurulu güçteki santralin 12 MW'lık kapasitesi 6 Aralık 2018 tarihinde, kalan 12 MW'ı ise 8 Ocak 2019 tarihinde devreye alınarak faaliyete geçirilmiştir.

Gana Akaryakıt Santrali - 280 MW olan kurulu güç 90MW artırılarak 370 MW'a çıkartılmıştır.

1.Çeyrek, 2. Çeyrek ve 3. Çeyrek 2018 Finansal Tablolarımızda Yapılan Düzeltmeler

9 Kasım 2018 tarihinde Kamuyu Aydınlatma Platformu'nda açıklanmış olan 1 Ocak-30 Eylül 2018 konsolide finansal tablo ve dipnotlarımızdaki Afrika santralleri dönem amortisman giderine ilişkin yapılan düzeltme, 1. ve 2. Çeyrek sonuçlarımızı da etkilediği için 18 Mart 2018 tarihinde 2018 yılına ait 1., 2., 3. ve 4. Çeyreğe ait finansal tablolarımız düzeltilip denetimden geçirilerek eş zamanlı olarak yayımlanmıştır.

Yapılan düzeltmeler sonucunda, düzeltilmiş amortisman rakamlarının yansıtılmasıyla daha önce 68.2 milyon TL olarak açıklanan 1. Çeyrekk net karı 48.3 milyon TL olarak; 65.1 milyon TL olarak açıklanan 2. Çeyrek net karı 36.4 milyon TL olarak revize edilirken, 3. Çeyrek net zararı ise 8.1 milyon TL'den kara dönüşerek 45.3 milyon TL net kar olarak revize edilmiştir. Ara dönem mali tablolarında geçmişe yönelik yapılan düzeltmeler nedeniyle geçmiş dönem "azınlık paylarına düşen kar" değişmiş, 18 Mart 2019 tarihinde açıklanan finansal tablolara değişiklikler yansıtılmıştır.

Afrika santrallerimizin aktifine kayıtlı maddi duran varlıkların amortisman giderleri, ilgili santrallerin sözleşmelerinde belirtilmiş döviz kuru cinsinden, sözleşme süreleri dikkate alınarak hesaplanmaktadır. Döviz cinsi hesaplanan amortisman giderleri TL'ye çevrilerek konsolide mali tablolarımıza yansıtılmaktadır. Bu nedenle USD ve Euro kurlarının TL'ye göre değer kazandığı dönemlerde amortisman yükselmekte, TL'nin değer kazandığı dönemlerde ise görece azalmaktadır.

31.12.2018 Finansal Tabloları (UFRS tablolarına göre)

Şirketimizin 2018 yıll sonu sonuçları bir önceki yıl sonu ile karşılaştırıldığında Afrika santrallerinin karlılık üzerindeki olumlu etkisi daha net görülmektedir. Aksa Enerji'nin cirosu önceki yılın aynı dönemine göre %30 artışla 4.669 mn TL olarak gerçekleşirken, FAVÖK tutarı ise 2017 yılı aynı dönemine oranla %110 artışla 1.033 mn TL'ye yükselmiştir. Bunun yanı sıra, aynı dönem için brüt karlılık 2,3 kat, faaliyet karı ise 2,4 kat artmıştır. 2017 yıl sonunda RES ve HES santrallerinin satışlarının da olumlu etkisi ile 290 milyon TL net kar elde eden Şirketimiz, 2018 yılında ise vergi öncesi 179.78 milyon TL kar elde etmiştir. Net vergi gideri ise 29,3 milyon TL olarak gerçekleşmiş olup, Şirketimiz 2018 yılını 150 milyon TL net kar ile kapatmıştır. 2018 yılı FAVÖK marjımız 2017 yılına göre 8,4 puan artarak %13,7'den %22,1'e yükselmiştir.

2018 yılı dönem karının dağılımında "kontrol gücü olmayan paylar"a düşen kar 124.38 milyon TL, "ana ortaklık payı"na (Aksa Enerji) düşen kar ise 26.09 milyon TL olarak gerçekleşmiştir. Afrika santrallerinin 2017 kar rakamı içindeki katkısının 2018 yılına göre daha sınırlı olması ve 2017 yılında satışı yapılan RES ve HES santrallerinin "ana ortaklık" kar payına yüksek etkisi nedeniyle, 2017 yılında "kontrol gücü olmayan paylar" 32.26 milyon TL, "ana ortaklık payı"na düşen kar ise 357.31 milyon TL olarak gerçekleşmiştir. Fakat 31 Aralık 2017 tarihli finansal tablolarımızdaki "ana ortaklık payı"na düşen kardaki artışın ana sebebi, yıl içinde satılan RES ve HES'lerin satışlarından kaynaklanan one-off (bir seferlik) karlardır. Afrika operasyonlarından elde edilen kar rakamı özellikle Dolar kurunun yüksek seyretmesi nedeniyle toplam karımız içinde yüksek bir meblağ teşkil etmektedir. Afrika operasyonlarımızda Gana'nın %75'i ve Madagaskar'ın %58,35'i Aksa Enerji'ye ait olup geri kalan kısımlar azınlık hissedarlarına yani kontrol gücü olmayan paylara aittir. Gana ve Madagaskar operasyonlarının karı USD bazında olduğu için USD kurunun TL'ye karşı değerlenmesiiyle azınlık paylarına düşen kar artmaktadır. Mali santralimizin %100'ü Aksa Enerji'ye ait olmakla beraber santral Afrika'daki kurulu gücün sadece %8'ini oluşturmakta ve toplam kara katkısı görece düşük gerçekleşmektedir. Gana ve Madagaskar'daki operasyonlarımız Türkiye'deki operasyonlarımızdan daha karlı olduğu için azınlık paylarına düşen kar görece daha yükselmiştir. Ara dönem mali tablolarda geçmişe yönelik yapılan düzeltmeler nedeniyle geçmiş dönem "kontrol gücü olmayan paylar"a düşen kar değişmiş, 18 Mart 2019 tarihinde açıklanan finansal tablolara değişiklikler yansıtılmıştır.

Türkiye ve Kıbrıs operasyonlarımızdan elde ettiğimiz satış gelirleri ciromuzun %75'ini oluştururken, FAVÖK'ümüzün ise %65'i Afrika operasyonlarımızdan gelmiştir. Ek olarak, Kıbrıs Santralimiz Amerikan Doları cinsinden garantili enerji sattığı için, Afrika ve Kıbrıs santrallerinin satışları döviz bazlı gerçekleşmektedir. Böylece, 2018 yılında FAVÖK'ümüzün %75'i döviz bazlı satışlardan oluşmuş, TL bazlı ssatışlar FAVÖK'ümüzün %25'ini oluşturmuştur.

Net finansal borç/FAVÖK oranı 2017 yılı birinci çeyreğinde 8,6 iken Afrika satışlarımızın büyük katkısıyla 2018 yıl sonunda bu oran 3,6 seviyesine gerilemiştir. (Net Finansal Borç/FAVÖK oranının çeyreksel düşüşünü içeren grafik ekteki PDF dosyasında bulunmaktadır.)

2018 yıl sonu itibarı ile borçluluğumuzun %57'si TL, %41'i USD ve %2'si EURO'dur. 2017 yılında Amerikan Doları cinsinden olan borç ödeme yükümlülüklerimizin tümü 2018 yılında hedge edilmiş olup, bu işlemlerden 2018 yılında 66.9 milyon TL kar elde edilmiştir. Döviz kurlarındaki dalgalanmalardan korunmak için benzer hedge'ler 2019 yılı ödemeleri için de yapılmıştır. Bu çerçevede, 2018 yıl sonu itibarı ile döviz bazlı kredilerin 2019 yılı içerisinde ödenecek kısımlarının %54'ü hedge edilmiş durumdadır.

2019 Yılı Gelişmeleri

Bolu ve Antalya - 23 Ocak 2019 tarihinde ilan edilen "Sadece Yerli Kömür Yakıtlı Elektrik Üretim Santrallerini İşleten Özel Şirketlerden Elektrik EEnerjisi Satın Alımı"na yönelik olarak hazırlanan anlaşma metnine istinaden, Türk Lirası bazında yapılan elektrik alımları; çevre mevzuatı açısından gerekli izinleri almış ve yatırımlarını tamamlamış olan santrallere verilen 3% oranında ilave teşvikle beraber kısmen ABD Dolarına endekslenmiştir.

Anlaşma metnine göre, 2017/11070 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararı çerçevesinde verilen 7 yıllık alım garantisinin kalan 6 yılında alım fiyatı 2019 yılı ilk çeyreği için 285 TL/MWh olarak belirlenmiş olup, sonraki aylarda ise ÜFE, TÜFE ve ABD Doları üzerinden bir fiyat endeksi ile revize edilecektir. 2019 yılı ilk çeyreği için belirlenen 285 TL fiyat, Ocak 2019 ve Şubat 2019 ağırlıklı ortalama piyasa takas fiyatı olan 248 TL'nin %15 üzerindedir.

Bolu Göynük Termik Enerji Santrali'nin ihale kapsamındaki satış hacmi 1.14 TWsa olarak belirlenmiştir. Buna göre, 2019 yılı için 58,5- 64,3 Milyon ABD Doları gelir beklenmekte ve alım miktarı ile fiyat aralığının aynı kalması durumunda 2020 yılı ve ddevamındaki 5 yılın gelirlerinin de aynı seviyelerde gerçekleşmesi öngörülmektedir.

İhale kapsamında ABD Doları bazında EÜAŞ'a satılacak enerji dışında, Bolu Göynük Termik Enerji Santrali, üreteceği toplam enerjinin kalan kısmını spot piyasa işlemleri veya ikili anlaşmalar çerçevesinde Türk Lirası olarak satmaya ve kapasite mekanizması çerçevesinde Ali Metin Kazancı Antalya Kombine Çevrim Santrali ile beraber ayrıca gelir yaratmaya devam edecektir.

CTA-2 Madagaskar - (CTA-2) santralinin rehabilitasyonu Madagaskar adına yapılmış olup toplam 24 MW kurulu güçteki Santral'in 12 MW'lık kapasitesi 6 Aralık 2018 tarihinde, kalan 12 MW'ı ise 8 Ocak 2019 tarihinde devreye alınarak faaliyete geçirilmiştir. CTA-2 Enerji Santrali'nde üretilen elektrik 5 yıl süre ile garantili alım anlaşması (al-ya da öde) kapsamında ABD doları cinsinden satılmaktadır.

https://www.kap.org.tr/tr/Bildirim/749951

25.3.19

STAR Rafineri çok kısa bir süre içerisinde tam kapasiteye ulaşmış olacak

STAR Rafineri GM İlter: STAR Rafineri çok kısa bir süre içerisinde tam kapasiteye ulaşmış olacak



Habertürk internet sitesinde yayınlanan habere göre; SOCAR Türkiye iştiraki STAR Rafineri'nin Genel Müdürü Mesut İlter, rafineride şu anda tüm test çalışmalarının bittiğini ve çok kısa bir sürede tam kapasiteye çıkılacağını belirterek, "Rafineri tam kapasite üretime geçtiğinde Petkim'in bütün ham madde ihtiyacını karşılayacak. SOCAR Türkiye tarafından planlanan ikinci petrokimya tesisi devreye alınana kadar yılda yaklaşık 500 milyon dolarlık petrokimya ham maddesini ihraç edeceğiz." dedi.

İlter,""Bugün geldiğimiz noktada, rafineri komple faal halde üretim yapıyor. Çok kısa bir süre içerisinde tam kapasiteye ulaşmış olacağız. Bu yılın kalan döneminde 7,5-8 milyon ton petrol işleyeceğiz. Önümüzdeki yıl da tam kapasite bir şekilde 10 milyon ton petrolü işleyeceğiz. Rafineri tam kapasite üretime geçtiğinde Petkim'in bütün ham madde ihtiyacını karşılayacak. SOCAR Türkiye tarafından planlanan ikinci petrokimya tesisi devreye alınana kadar yılda yaklaşık 500 milyon dolarlık petrokimya ham maddesini ihraç edeceğiz. Bu da 700 bin ton civarında bir petrokimya ham maddesi anlamına geliyor. İkinci petrokimya tesisinin yapımına karar verilip devreye alındıktan sonra artık bu tesisin ihtiyacını karşılıyor olacağız." dedi.

Sözkonusu habere aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz:

https://www.haberturk.com/star-rafineri-yillik-500-milyon-dolarlik-ihracat-yapacak-2413408-ekonomi

22.3.19

Arçelik,Bangladeş'te Singer markasıyla faaliyette bulunan Singer Bangladesh şirketinin Arçelik bünyesine katılması amacıyla sözleşme imzaladı

Arçelik, İpek Yolu üzerindeki ülkelerde liderlik stratejisi kapsamında önemli bir yatırım daha yaparak Bangladeş pazarına giriyor. Şirket, Bangladeş beyaz eşya pazarının en büyük perakende ağına sahip oyuncusu Singer Bangladesh'in çoğunluk hisselerini 75 milyon dolara almak üzere anlaştı.

150'ye yakın ülkede faaliyet gösteren Arçelik, Asya-Pasifik bölgesindeki varlığını Bangladeş ile güçlendiriyor. Arçelik'in iştiraki Ardutch B.V., ülkenin en büyük perakende ağına sahip beyaz eşya üreticisi Singer Bangladesh Limited'in yaklaşık yüzde 57'lik hissesine sahip olan Hollanda merkezli Retail Holdings Bhold B.V.'yi 75 milyon dolara satın almak üzere anlaşma imzaladı.
Faaliyetlerine 1905 yılında başlayan merkezi Dakka'da bulunan Singer Bangladeş'in buzdolabından çamaşır makinesine, televizyondan klimaya geniş bir ürün yelpazesi bulunuyor. Büyük ürün gruplarında pazarda ikinci sırada yer alan Singer Bangladesh, ülkenin en geniş perakende dağıtım ağına sahip. 1500'ün üzerinde çalışanı bulunan Singer Bangladesh'in 2018 cirosu yaklaşık 164 milyon dolar. Şirketin FAVÖK'ü yaklaşık 20 milyon dolar, net kârı ise yaklaşık 11 milyon dolar.

165 milyon nüfuslu Bangladeş, dünyanın nüfus yoğunluğu en fazla olan ülkeleri arasında yer alıyor. Dünya Bankası verilerine göre Bangladeş'in yüzde 7 ile 2019 yılında Güney Asya'da Hindistan'dan sonra en hızlı büyüyen ikinci ekonomi olması bekleniyor.

Arçelik'in Bangladeş'te yaptığı satın alma, İpek Yolu üzerindeki yatırımlarının önemli bir halkasını oluşturuyor. 2016 yılında Dawlance'ı alarak Pakistan pazarına giren Arçelik, 2017 yılında Hindistan'ın en büyük grubu Tata bünyesindeki Voltas ile ortaklık anlaşması imzaladı. Voltbek ortaklığının geçen yıl Hindistan'da temelini attığı yeni buzdolabı fabrikasının bu yıl faaliyete geçmesi planlanıyor.

Koç Holding Dayanıklı Tüketim Grubu Başkanı Fatih Kemal Ebiçlioğlu, "Türkiye ile Asya-Pasifik arasındaki, tarihsel olarak güçlüü bir ekonomik koridor konumunda bulunan İpek Yolu üzerinde, küresel büyüme stratejimize uygun çok önemli bir adım daha attık" derken şöyle devam etti: "Ülkenin en tanınan markalarından olan Singer'in kullanım hakkına sahip Singer Bangladesh Limited'i satın alarak Bangladeş'te güçlü bir varlık göstereceğiz.Bangladeş dünyanın en hızlı büyüyen ekonomileri arasında, orta ve uzun vadede de bu büyümenin daha da hızlanacağı tahmin ediliyor. Bangladeş pazarı, büyüyen orta sınıfı ve genç nüfusuyla çok büyük bir potansiyele sahip. Küresel ölçekteki teknoloji ve Ar-Ge kapasitemizi Singer Bangladesh'in pazardaki güçlü konumu ve marka algısı ile birleştirerek yerel pazarın ihtiyaçlarına uygun ürünler geliştireceğiz."

Arçelik CEO'su Hakan Bulgurlu da "Asya-Pasifik bölgesi, sektörümüzde gelecek 10 yılda gerçekleşecek büyümenin itici gücü olacak. Singer Bangladesh büyük ekonomik potansiyel taşıyan Bangladeş pazarına girmek için önemli bir fırsat sunuyor. Köklü marka mirasına, geniş perakende ağına vee yetenekli bir yönetim ekibine sahip bir şirketi satın alıyoruz. Bu başarıların üzerine koyarak; üretim, satın alma, perakende ve ürün teknolojilerinde güçlü sinerjiler yaratacağımıza inanıyorum. Orta vadede, beyaz eşya sektörünün ana ürün gruplarında pazar lideri olmayı hedefliyoruz" dedi

Savunma sanayinde Aselsan ile başlayan işbirliği çemberini genişletmek isteyen Şişecam, Roketsan ve TAI ile de görüşmelere başladı




Şişecam'ın beşinci üretim kası 'savunma sanayi' oluyor. Savunma sanayinde Aselsan ile başlayan işbirliği çemberini genişletmek isteyen Şişecam, Roketsan ve TAI ile de görüşmelere başladı. Şişecam Topluluğu Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Genel Müdürü Prof. Dr. Ahmet Kırman, "Milli tankımız için periskop camları başta olmak üzere Aselsan'ın geliştireceği çeşitli teçhizatlarda kullanılmak üzere çok çeşitli cam ve cam seramik malzemeler geliştirmeyi hedefliyoruz. Bu malzemelerin, kullanılacağı teçhizatın ihtiyacına göre termik şoka dayanıklı, mukavemeti yüksek ve konvansiyonel camlardan farklı optik performanslara sahip olmasını planlıyoruz. Şişecam tarafından geliştirilecek olan bu ürünlerin, hammaddeden başlayarak tüm aşamalarının ülkemizde üretilmesini hedefliyoruz. Şişecam için Aselsan ile başlayan yeni bir alan yaratmaya çalışıyoruz. Bu konuda Roketsan ve TAI ile de çeşitli iş birliklerine yönelik de görüşmelerimiz var" dedi. Bu stratejik açılımın yaratacağı yeni teknolojik ürünlerin nihai tüketiciye de yansıyacağını anlatan Ahmet Kırman, kimyasallar tarafında da farklı açılımların geleceğinin işaretini verdi.

Son yıllarda gerçekleştirdiği yatırımlar sonucunda düzcamda Avrupa'nın lideri, dünyada da beş büyük üreticiden biri olan Şişecam Topluluğu, bugün cam ev eşyasında dünyanın en büyük üç, cam ambalajda da dünyanın en büyük beş üreticisi arasında yer alıyor. Ayrıca soda üretiminde dünyanın dokuzuncu büyük üreticisi olan Topluluk, krom kimyasallarında ise dünyada lider konumunda bulunuyor.

Topluluk, önümüzdeki dönemde savunma sanayindeki kaslarını geliştirirken, kimyasallar grubunda ise farklı açılımlara bakacak. Şişecam Topluluğu Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Genel Müdürü Prof. Dr. Ahmet Kırman ile büyüme stratejilerini konuşurken söze Aselsan ile başladık. Kırman, "Savunma sanayi bağlamında ülkemizin de ihtiyacını gözeterek, Türkiye'nin en büyük savunma elektroniği kuruluşu Aselsan ile bir işbirliği protokolü imzaladık. Bu iş birliği kapsamında, milli tankımmız için periskop camları başta olmak üzere Aselsan'ın geliştireceği çeşitli teçhizatlarda kullanılmak üzere çok çeşitli cam ve cam seramik malzemeler geliştirmeyi hedefliyoruz" dedi. Kırman, söz konusu malzemelerin, kullanılacağı teçhizatın ihtiyacına göre termik şoka dayanıklı, mukavemeti yüksek ve konvansiyonel camlardan farklı optik performanslara sahip olmasını planladıklarını da açıkladı. Ayrıca Şişecam tarafından geliştirilecek olan bu ürünlerin, hammaddeden başlayarak tüm aşamalarının 'yerli' olacağı vurgusunu da yaptı.

Şişecam açısından 2019 stratejilerini ise "2019 yılında da özellikle yurt dışı faaliyetlerin desteğiyle dünyadaki normal büyüme oranlarının üzerine çıkacağımızı düşünüyorum. Projeksiyonlarımıza göre; 2019 ihracatın odağımız olacağı ve büyüme fırsatlarını değerlendireceğimiz bir yıl olacak" sözleriyle özetleyen Prof. Dr. Ahmet Kırman sorularımıza şu cevapları verdi:

- Aselsan'la başlayan işbirliği farklı şirketlerle büyüyecek mi?

Aselsan ile birlikte verimli biir çalışma ortamı yakalayacağımıza inanıyoruz. Üretim açısından da Şişecam için Aselsan ile başlayan yeni bir alan yaratmaya çalışıyoruz. Bu konuda Roketsan ve TAI ile de çeşitli iş birliklerine yönelik de görüşmelerimiz var. Savunma sanayi teknolojileri, dünyada teknolojilerin ileriye gitmesinde önemli rol oynuyor. Bu alanda yapılan geliştirmeler bilahare ticarileşiyor. Telefonlar, dijital ekranlar, haberleşme sistemleri, kripto işlemleri, bugüne kadar geliştirilip hayatımıza giren bir çok ürün savunma sanayi teknolojisi olarak doğdu. Bu strateji içerisinde katma değerli savunma sanayi bağlantılı ürün geliştirmenin yanı sıra bu amaçla geliştireceğimiz teknolojiyi ticari hayata aktarabileceğimizi, yeni, katma değerli ürünler yaratabileceğimizi de düşünüyoruz. Savunma sanayine yönelik Aselsan ile gerçekleştirdiğimiz iş birliğiyle başlayan bu stratejik açılımın yaratacağı yeni teknolojik ürünler ile direkt hayatımıza yansıyan tüketici odaklı ürünlere de geçiş yapabiliriz. Bu açından farkllı bir bakış açısı ve yeni bir açılım söz konusu.

- Faaliyet gösterdiğiniz mevcut alanlarda yeni bir çalışmanız var mı?

Kimyasallar alanında da çalışıyoruz. Soda ve krom türevleri dışındaki kimyasal ürün alanlarını da inceliyoruz. Açılım alanı elektronik ve kimyasalların türevleri benzer ürünlere yönelik olabilir. Buralarda arayışlarımız devam ediyor. Aslında bunu Kimyasallar Grubumuza yeni bir alan ekleme arayışı olarak da görmemek lazım. Biz açıkçası yeni bir alan arıyoruz. Bu arayış, cam ve kimyasallar dışında yeni bir grup da olabilir, kimyasallar alanında yeni bir üretim de olabilir. Önümüzdeki dönemde hem yurt içindeki hem de yurt dışındaki platformlarda Şişecam'ın stratejileri ile örtüşen, büyüme potansiyeline sahip yeni alanlar için çalışmalarımız devam edecek.

- Bu çalışmalar Şişecam'a yeni bir yatırım mı getirir? Satın alma mı?

Bu konuda bir şey söylemek için erken. Ama hiç bilmediğimiz bir alanda "greenfileld" bir yatırım yapmaktansa satın almalara her zaman daha yakın ollduğumuzu söyleyebilirim. Yeni bir alanda satın alma yapmadan Ar-Ge altyapısı oluşturma ve üretime geçiş süreçleri çok uzun soluklu araştırmalar gerektiriyor. Yeni bir alana satın alma yoluyla girip araştırmayla desteklerseniz, sahip olduğunuz know how'ın gelişme süresi hızlanır. Bu açıdan değerlendirildiğinde inorganik yatırım daha tercih edilebilir. Satın almak için birebir bir şirket görüşmemiz yok, ama portföy taramasıyla değişik alanlarda bir takım şirketler olabileceğini görüyoruz.

- Büyük resimde Şişecam'da yol ne tarafa doğru şekilleniyor?

Şişecam'ın geleneksel yapısından gelen faaliyet alanlarını daha da geliştirmeye çalışırken, yeni alanlardaki fırsatları da değerlendirmeye çalışıyoruz. Daha büyük bir yapıyı hedefl iyoruz hem yönetilebilen, hem katma değerli ürüne yönelen, hem de yüksek kapasiteli bir yapıyı muhafaza etmeliyiz.

- Mevcut alanlarda gelişme fırsatını nerede görüyorsunuz?

Otomotiv camları alanında çok iyi bir yere geldik. Otomotiv alanının büyüklüğü, düzcam grrubumuzun üçte birini geçti. 2018 yılında 11 yeni seri projeye başladık ve kapasite dolulukları artırıldı. Yüksek hacimli OEM seri üretim, yedek parça ve niş ürünler alanlarının her birinde ayrı ayrı büyüme sağladık. Üst segment modellerin satış portföyü içindeki ağırlığı arttı ve artmaya devam etmesini hedefliyoruz. Çok sayıda ürün çalışması yapıyoruz.

- Düzcamda yeni ürünler var mı?

Düzcamda kaplamalı cam portföyünde patentini aldığımız çok sayıda ürünümüz var. Kaplamalı camlar segmentinde satışa sunduğumuz 50'ye yakın ürün var. Örneğin; İstanbul Havalimanı için özel kaplamalı camlar ürettik. Şimdi bu ürünleri farklı müşterilerimiz için de satışa sunuyoruz.

Yatırım iştahı yaratmak lazım

- Çok uluslu bir şirketsiniz. Dünyadaki ekonomik konjonktürü nasıl okuyorsunuz?

Dünyada yönetilmesi zor bir ekonomik konjonktür var. Dünya ekonomisinde büyüme trendi yavaşlarken, uluslararası kuruluşlar da 2019 ve 2020 yılları küresel büyüme tahminlerini aşağı doğru revize ediyor. Ülke olarak tabiii ki biz de kendimizi küresel risk algısının bu derece yükseldiği ortamdan izole edemeyiz. Bu nedenle özellikle sanayi kesiminin üretmesi ve ihracatın desteklenmesi Türkiye açısından önem taşıyor. Verilen çok güzel teşvikler var. Mesela Ar-Ge teşvikleri çok başarılı. Bunları daha işler hale getirecek ince dokunuşların yapılması da iyi olacaktır. İthalat temeline dayanmayan, katma değer ağırlıklı ve Türkiye'de değer yaratan yatırımların hayata geçirilmesini sağlayacak bir yatırım iştahı yaratmak gerekiyor. Bürokratik açıdan daha esnek ve daha kolay çözüm üreten, yatırımın hızlı yapılmasına imkan veren bir yapıya gitmemiz lazım. Dünya Bankası tarafından hazırlanan İş Yapma Kolaylığı 2019 Endeksi'nde, Türkiye 190 ülke arasında 43'üncü sırada yer alıyor. Rapora göre iş yapma kolaylığı açısından Türkiye'ye yakın ülkeler Rusya ve Romanya. Bu açıdan daha da ilerleme kaydetmemiz lazım. Yurt dışından gelen yatırımcı, buradaki yatırımını sadece "ucuz iş gücünden faydalanmak" amacıyla yapacaksa, üretimini yüzde 80 ithalat ile gerçekleştirecekse, iş gücüne katkısı olsa da toplamda ekonomiye olan katkısı ihtiyacı karşılamaz.

Avrupa'da liderliği perçinledi

- 2019'da yatırım bütçeniz ne kadar?

600 milyon dolara yakın bir yatırım harcaması planlıyoruz. Tabii ki planlanan yatırımların hayata geçmesinde global ve bölgesel risk algısı, piyasaların gidişatı ve bizim ihtiyaçlarımız etkili olacak. Geçen yılın sonunda Balıkesir'de 100 milyon Euro'yu aşan bir yatırımla kurduğumuz cam elyaf fabrikası faaliyete geçti. İtalya'daki ikinci tesis yatırımını yaparak, Sangalli Grubu'nun Manfredonia düzcam üretim tesisini bünyemize kattık. Böylece düzcam üretim kapasitesi açısından Avrupa'daki liderliğimizi perçinledik. Hindistan'da varlığımızı güçlendirmek için yaptığımız çalışmalar da geçtiğimiz yıl meyvesini verdi. 2013 yılından bu yana yüzde 50 ortak olduğumuz düzcam üreticisi iştirakimiz HNG Float Glass Limited (HNGFL) şirketinin geriye kalan yüzde 50 hissesini de satın aldık. Şimdi, Hindisstan'da ikinci hat yatırım planı yapıyoruz. Modernizasyon ve kapasite artışlarına yönelik yatırımlarımız da sürdü.

Amerika pazarında etkinlik artacak

- O zaman Mısır'da son durum ne?

Mısır'da satın aldığımız cam ev eşyası fabrikasında üretime başladık. Mısır'daki faaliyetlerimiz cam ev eşyası alanında hammaddeye yakınlık, Orta Doğu ve Afrika ile Kuzey Amerika'ya gümrük ve vergi avantajı ile satış yapabilme gibi önemli rekabet avantajları sunuyor. Buradan ABD'ye ihracat yapmaya da başladık. Çünkü Amerika'ya ürün Avrupa'dan da gitse çok yüksek gümrük vergisiyle giriyor. Amerika pazarında daha etkin olabilmek için ağımızı ve ilişkilerimizi geliştiriyoruz. 2018'in yatırım ajandası çok yoğundu. Topluluk olarak 2018 yılında bir önceki yılın (2017 yılı için 1 milyar TL) 2.5 katından fazla, yaklaşık 2,6 milyar TL yatırım harcaması gerçekleştirdik. Ayrıca 760 milyon dolarlık ihracat geliri yarattık.

'Camdan çipi' çalışıyor

Camın ısınma kat sayısı çok yüksek olduğu için "çipi camla üretebiliir miyiz" konusu gündemde. Çiplerin performansı ısınınca düşüyor. Ama cam 1400-1500 derecelere kadar ısı sorunu olmayan bir malzeme. Biz de benzer konularda araştırmalar yapmaya devam ediyoruz. Ticarileşme kararını da talebe göre veriyoruz. Gerçekten dünyanın önemli Ar-Ge merkezinden biri olduk.

Otoda gösterge paneli cama yansıyor, kadeh ayakları eğiliyor

Mutfakta birçok ürün var. Yeni denediğimiz birçok malzeme de var. Cam Ev Eşyası Grubumuzda boyama konusunda artık hiç kimyasal kullanmadan çok sayıda ürün geliştiriyoruz. Finansman desteğiyle yerel tedarikçileri destekleyen bütünsel bir yaklaşım içindeyiz. Düzcam alanında kendiliğinden kararıp açılan camları geliştirmek üzere çalışıyoruz. Otomotiv camlarında 'head up display'i farklı şekillerde geliştirme projelerimiz var. Araçta giderken göstergeleri camda görmemizi sağlayan bu teknolojiyi daha gelişmiş, kullanılabilir ve pratik hale getirmek için çalışıyoruz. Çok ince camda dayanıklılığı artırarak daha uzun ömürlü kullanım sağlamayya çalışıyoruz. Örneğin; Nude'un Stem Zero serisinde kadehlerimizin çok ince camdan yapılan ayakları 14 dereceye kadar eğiliyor, fakat kırılmıyor. Burada "ion zırhı" teknolojisini kullandık. Bu ürünlerin tamamı bizim Ar-Ge çalışmalarımızın çıktısı.

21.3.19

Neleri Trade Ettik. Beklentilerimiz

Neleri Trade Ettik. Dikkat Cekenler... #GARAN #AKBNK #KCHOL




TDK ya göre "OYNAMAK" :  -Nedensiz Vakit geçirme, eğlenme, oyalanma vb. amaçlarla bir şeyle uğraşmak. 

TDK ya göre "YATIRIM" : "Parayı, gelir getirici, taşınır veya taşınmaz bir mala yatırma, Bir çıkar veya kazanç sağlamak için yapılan davranış"









Koç Holding'in 55. Olağan Genel Kurulu Gerçekleşti



Koç Holding'in 55. Olağan Genel Kurulu, Koç Ailesi, Koç Holding üst yönetimi ve hissedarların katılımıyla 21 Mart Perşembe günü Nakkaştepe'deki Holding merkezinde gerçekleşti. Genel Kurul toplantısında katılımcılar ile 2018 yılı Faaliyet Raporu paylaşılırken, Yönetim Kurulu Raporu okundu.

Rahmi M. Koç: "Koç Topluluğu olarak oldukça çalkantılı geçen 2018 yılını başarılı bir performansla tamamladık."

Koç Holding Şeref Başkanı Rahmi M. Koç, Faaliyet Raporu açıklamasında, gerek yerel gerekse de global etkenler dolayısıyla 2018'de Türkiye ekonomisinin birbiriyle taban tabana zıt iki dönem geçirdiğini belirtti. Rahmi M. Koç, "Yılın ilk yarısında güçlü iç talep, ihracattaki kuvvetli artış ve kamunun tüketim ve yatırım harcamalarının desteğiyle büyüme %6,2'ye ulaşırken, yılın ikinci yarısında ekonomi önemli ölçüde yavaşladı. Finansal piyasalarda Ağustos ayında yaşanan çalkantı ve sonrasında ortaya çıkan nakit sıkışıklığı, şirketler kesiminin bilançolarını olumsuz etkiledi. Özellikle bazı şirketlerin imkânlarının ötesinde borç yükünün altına girmesi ve de bu borçların önemli bir kısmının yabancı para cinsinden olması, kurlardaki artışın bilançolar üzerinde yarattığı etkiyi ağırlaştırdı. Hükümet'in aldığı tedbirler ekonomideki bazı sıkıntıları hafifletse de, 2018'deki büyümenin 2009'dan beri en düşük seviyelerden birine gerilemiş olduğu görülüyor" dedi. "Koç Topluluğu olarak oldukça çalkantılı geçen 2018 yılını 90 yılı aşan tecrübemiz ve sağlam altyapımız sayesinde başarılı bir performansla tamamladık" diyerek sözlerini sürdüren Rahmi M. Koç, "Çeşitlendirilmiş portföy yapımız, döviz kazandırıcı faaliyetlerimiz, titizlikle sürdürdüğümüz risk politikalarımız ve etkin yönetimimiz sayesinde finansal yapımızı koruduk. Ülkemizin dünyanın önde gelen ekonomilerinden biri olacağına hep inandık ve bu dönemde de uzun vadeli bakış açımızla yatırımlarımıza devam ettik. Son beş yılda gerçekleştirdiğimiz 37 milyar TL'yye ulaşan kombine yatırımlarımızın yanı sıra, Bankamızın Türkiye'de son 10 yılın en büyüklerinden olan 4,1 milyar TL tutarındaki bedelli sermaye artırımına katıldık. Koç Holding olarak; iş hacmimizi faaliyet gösterdiğimiz her alanda devamlı büyütmeye çalışıp, verimliliğimizi artırmaya odaklanırken, teknoloji ve kalite standartlarımızı en rekabetçi seviyelere ulaştırma gayreti içindeyiz. Kârlı ve sürdürülebilir büyüme hedefiyle mevcut işlerimiz dışında yeni fırsatları titizlikle değerlendiriyor ve yarattığımız değeri daha da artırmayı hedefliyoruz." diye konuştu.

Ömer M. Koç: "Ülkemizin yüksek katma değer yaratan bir üretim yapısına geçmesi ve yeni dijital çağda bizi rekabetçi kılacak ortamın yaratılması kritik önem kazanıyor."

Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer M. Koç ise Faaliyet Raporu'nda yer alan açıklamasında dünyanın önemli bir değişim sürecinden geçtiğine dikkat çekerken, şöyle dedi: "Dijital teknolojiler üretim, dağıtım, iletişim, ulaşım, sağlık ve eğitimi önemli ölçüde deeğiştiriyor ve daha kapsayıcı ve eşitlikçi bir ekonomik büyüme için önemli fırsatlar sunuyor. Diğer yandan teknolojinin getirdiği yıkıcı değişim nedeniyle, son derece karmaşık küresel problemlerle karşı karşıyayız. Öyle görünüyor ki önümüzdeki yıllarda ancak teknoloji ve insan gücünü etkin kullanan şirketler ve ülkeler dünyada söz sahibi olabilecek. Böyle bir çağda ülkemizin yüksek katma değer yaratan bir üretim yapısına geçmesi ve yeni dijital çağda bizi rekabetçi kılacak ortamın yaratılması kritik önem kazanıyor. Koç Topluluğu olarak, 90 yılı aşkın tarihimiz boyunca ülkemizde sanayi, teknoloji, inovasyon ve küreselleşme gibi pek çok alanda öncü rol üstlendik. Aynı şekilde Ülkemizin dijital dönüşümüne de öncülük edeceğimize, rekabetçiliğimizi ve liderliğimizi pekiştireceğimize inanıyorum."

Ömer M. Koç: "Türkiye'nin geleceğine duyduğumuz güven ve inançla, yarattığımız katma değeri geliştirmeye odaklanıyoruz."
Koç Topluluğu'nun her zaman kısa vadeli dalgalanmalar yerine, uzun dönemli heedeflere odaklanmaya özen gösterdiğini vurgulayan Ömer M. Koç, "Değişen koşulları yakından takip edip doğru yorumlayarak, kendimizi sürekli yenileyerek ve çıtayı daima yükselterek büyümeye devam ediyoruz. Tedbiri elden bırakmadan, yarınlar için çalışıyor, yatırım yapıyor ve şirketlerimizi geleceğe hazırlıyoruz. Etkin risk yönetimi ve finansal sağlamlık ile birlikte, marka değeri, teknoloji gücü, sosyal yatırımlar ve müşterilerimizin, çalışanlarımızın ve tüm paydaşlarımızın kalıcı memnuniyeti gibi önemli unsurları bir bütün olarak ele alıyoruz. Türkiye'nin geleceğine duyduğumuz güven ve inançla, yarattığımız katma değeri geliştirmeye odaklanıyoruz. Ülkemizin toplumsal kalkınması için elimizi taşın altına koymayı, örnek kurumlar yaratmayı sürdürüyoruz. Ne mutlu ki bu yıl, Vehbi Koç Vakfı'nın 50'nci kuruluş yıldönümünü 'Üstümüze Vazife' sloganıyla kutluyoruz. Yürüttüğümüz kurumsal sosyal sorumluluk faaliyetleri hissettiğimiz vazife duygusunun bir parçası ve kanıtı. Bu çalışmalarımızla itibbarımızı sağlamlaştırmakla birlikte, ne mutlu ki ülkemize de büyük bir katma değer sağlıyoruz. Koç Holding'in itibarının her sene güçlenmesi, rakiplerle arayı açarak liderlik konumunu devam ettirmesi bizlere gurur veriyor."

Levent Çakıroğlu: "Uzun vadeli değer yaratma hedefimiz ve küresel vizyonumuz çerçevesinde özveriyle çalışmaya devam ediyoruz."

Koç Holding CEO'su Levent Çakıroğlu da Faaliyet Raporu'nda yer alan açıklamasında, dünyanın içinden geçmekte olduğu dönüşümün hızı ve geniş etki alanı nedeniyle yeni fırsatlar ve tehditlerle karşı karşıya olduklarına dikkat çekti. "Öyle görünüyor ki, küresel çapta politika, ekonomi ve teknoloji alanlarında yeni bir yapı kuruluyor" diyen Levent Çakıroğlu, şöyle devam etti: "Bu yapının oluşturulmasında özel sektörün rolünün daha da önem kazanacağına inanıyorum. Bu ortamda, Topluluk olarak, uzun vadeli değer yaratma hedefimiz ve küresel vizyonumuz çerçevesinde özveriyle çalışmaya devam ediyoruz. Küresel varlığımızı genişletmek, rekabetçiliğimizzi artırmak, teknoloji ve inovasyon kabiliyetlerimizi geliştirmek ve güçlü markalar yaratmak stratejimizin temel taşlarını oluşturuyor."

Levent Çakıroğlu: "Bu faaliyet ortamı içinde de hedeflerimizi aşmayı başardık."
"2018 yılında küresel piyasalarda ve ülkemizde yaşanan ekonomik dalgalanmalar nedeniyle, büyüme, kârlılık ve verimlilik hedeflerimizle birlikte, likidite ve borçluluk yönetimine her zamankinden daha fazla önem verdik" diyerek sözlerini sürdüren Levent Çakıroğlu, "Böylelikle güçlü finansal pozisyonumuzu koruduk. Dengeli portföy yapımız, ekonomik konjonktürden kaynaklanan riskler karşısında Topluluğumuzun dirençli durmasını sağlayan önemli unsurlardan biri oldu. Bu faaliyet ortamı içinde de hedeflerimizi aşmayı başardık" dedi. Bir yandan kısa vadeli dalgalanmaları en iyi şekilde yönetirken, diğer yandan uzun vadeli hedefleri doğrultusunda, teknolojiye, insan kaynağına ve inovasyona yatırım yapmaya devam ettiklerini anlatan Levent Çakıroğlu, "Dijital Dönüşüm Programımız, şirrketlerimizin geleceğe ve küresel rekabete hazırlanmalarında en önemli stratejik önceliklerimizden biri. Elbette teknoloji sadece bir araç. Hedefimiz, odağında insan olan bir kültür dönüşümü gerçekleştirmek. Bu sebeple konuyu bütünsel bir yaklaşımla; başta insan olmak üzere, iş modelimiz, organizasyonel yapımız ve iş süreçlerimizle ele alıyoruz. Mutlulukla görüyorum ki, bu samimi gayretlerimizin sonuçlarını da alıyoruz. Geçtiğimiz sene Ekim ayında Forbes "Dünyanın En İyi İşverenleri" listesini yayınladı. Koç Holding'in bu listede ilk 100'e Türkiye'den giren tek şirket olduğunu büyük bir memnuniyetle öğrendik. Koç Holding, dünyadaki pek çok güçlü şirketi geride bırakmayı başardı" diye konuştu.

2018 YILINDA KOÇ HOLDİNG VE KOÇ TOPLULUĞU:

Faaliyet Raporu'nda Yönetim Kurulu'nun 2018 yılına ilişkin genel değerlendirmesi şöyle yer aldı:
° Koç Holding, Fortune'un "Dünyanın En Büyük 500 Şirketi" sıralamasında yer alan tek Türk şirketidir. Ayrıca Türkiye'nin en fazla istihdam sağlayan topluluğu olarak 2018 yılında Forbes'un yayınladığı "Dünyanın En İyi İşverenleri" listesinde ilk 100'e Türkiye'den giren tek şirket olmuştur.
° 2018 yılında Koç Holding'in kombine gelirleri %41 artış ile 306,3 milyar TL olmuştur.
° Kombine faaliyet kârı %46 artış ile 23,6 milyar TL olarak gerçekleşmiştir. Konsolide net kârı ise %13 yükselerek 5,5 milyar TL'ye ulaşmıştır.
° Küresel rekabetçiliğimizi artırma, güçlü markalar yaratma, tüketicilerimiz için hep daha fazla değer sağlama ve insan kaynağımızı geliştirme hedefleri yatırımlarımıza yön vermeye devam etmiştir. 2018 yılında yapılan 9 milyar TL kombine yatırım ile son 5 senelik toplam tutar 37 milyar TL'ye ulaşmıştır. En fazla yatırım otomotiv sektöründe gerçekleştirilmiş, onu dayanıklı tüketim sektörü izlemiştir.
° Ar-ge, inovasyon, teknoloji ve dijital dönüşüm Topluluğumuzun odaklandığı başlıca alanlar arasında olmaya devam etmiştir. 2018 yılında 1,8 milyar TL ar-ge yatırımı yapan Koç Topluluğu, Türkiye'de özel sektör ar-ge yatırımlarının yaklaşık %11'ini oluşturmuştur.
° Koç Topluluğu'nun ihracat performansı 2018 yılında daha da güçlenmiştir. Yurt dışı gelirler, özellikle otomotiv ve dayanıklı tüketim şirketlerimizin güçlü ihracat performansları ile ABD doları bazında %11 artmış; yurt dışı gelirler toplam kombine gelirlerin içinde %31'lik pay almıştır. Tüpraş dâhil yabancı para ve yabancı paraya endeksli gelirler, toplam kombine gelirlerin yaklaşık %55'ini oluşturmuştur.
° Toplluluğun kombine cirosunun Türkiye'nin GSYH'sine oranı %8 seviyesinde olup; ihracatı Türkiye'nin toplam ihracatının yaklaşık %10'unu oluşturmuştur. Koç Topluluğu 145'ten fazla ülkeye ihracat gerçekleştirmektedir.
° Net aktif değerinin yaklaşık %85'i halka açık şirketlerden oluşan Koç Holding, oldukça şeffaf bir yapıya sahiptir. 2018 yılsonu itibarıyla bu şirketlerin toplam piyasa değeri Borsa İstanbul'un %16'sını oluşturmaktadır.
° 2018 yılsonu itibarıyla Koç Holding 36 milyar TL piyasa değerine sahiptir. Koç Holding hissesinin halka açık kısmındaki yabancı payı 2018 yılsonu itibarıyla %84 seviyesindedir. Bu oran Borsa İstanbul'da %65 olarak gerçekleşmiştir.

Tüpraş'ın 13 yıllık rafinaj yatırımı 6 milyar doları aştı

Koç Holding ve Tüpraş Yönetim Kurulu Başkanı Ömer M. Koç, Genel Kurul’da paydaşlara yönelik mesajında Tüpraş’ın son 13 yılda yaptığı toplam yatırım tutarının 6 milyar doları aştığına dikkat çekerken, “Tüpraş, her yıl olduğu gibi geçtiğimiz yılda da operasyonlarını sektörümüzü etkileyen tüm küresel ve yerel gelişmeler doğrultusunda yürütmüştür. Ağır ve yüksek kükürtlü ham petrol işleme kabiliyeti ve sürekli genişlettiği ham petrol tedarik havuzunun desteğiyle, en uygun şarj kompozisyonu oluşturacak şekilde 12 ülkeden 20 farklı çeşit ham petrol alımı yapılmıştır. İzmir Rafinerisi ham petrol ünitesinde gerçekleştirilen modernizasyon çalışması ve İzmit Rafinerisi ile Kırıkkale Rafinerisi’nde tamamlanan önemli planlı bakım duruşlarına rağmen, 2018 yılında %95,9 kapasite kullanımı ile 25,7 milyon ton üretim yapılmıştır. Özellikle motorin ve jet ürünlerinde devam eden güçlü talep ve ulaşılan rekor satış miktarları neticesinde, Tüpraş’ın yurt içi satışları 25,6 milyon ton, toplam satışları ise 29,8 milyon ton olmuş, toplam cirosu 88,6 milyar TL’ye ulaşmıştır. Önemli operasyonel ve finansal risklerin yaşandığı 2018 yılında Tüpraş, güçlü risk politikaları çerçevesinde operasyonlarını başarı ile yöneterek işletme sermayesini ve güçlü bilançosunu korumuş; 3,8 milyar TL vergi sonrası kâr elde etmiştir” dedi.
2018 yılında Tüpraş’ın, operasyonel etkinliğini uluslararası entegrasyon ile güçlendirmek üzere Londra’da Ticaret Ofisi açtığının bilgisini de veren Ömer M. Koç şöyle devam etti: “Geçen yıl başlatılan dijital dönüşüm çalışmaları doğrultusunda Tüpraş; rafineri süreçlerini önemli ölçüde iyileştiren Endüstri 4.0 projelerini hayata geçirmeye başlamıştır. 2018 yılında ODTÜ ve İTÜ Teknokentleri’nde açılan Veri Analitiği Merkezlerimiz, bu kapsamda kazandığı deneyim ve bilgi ile diğer şirketlere de analitik hizmetleri vermeye başlamıştır. Tüpraş, 2018 yılında da üretimiyle ekonomik katma değer sağlarken, aynı zamanda memleketimizin ihtiyacı olan kültür, sanat, eğitim alanındaki toplumsal çalışmaları da hassasiyetle yürütmeye devam etmiştir. Topluluğumuzun öncülüğünde HeforShe hareketinin destekçisi olan Tüpraş, kadınların güçlenmesine yönelik hem iş yerinde hem de toplum genelinde farkındalığı artırmak üzere eğitim ve sponsorluk çalışmaları yürütmektedir. Ulaştığımız tüm operasyonel ve finansal başarıların temelinde yer alan ve ödün vermeyeceğimiz en büyük önceliğimiz ise, Koç Topluluğu’nun kurucusu merhum Vehbi Koç’un “En önemli sermayemiz, insan kaynağımızdır” sözünün ışığında, iş güvenliği ve teknik emniyettir. Hepimizin temel sorumluluğu, süreçlerimizi daimi olarak bu bilinçle gözden geçirmek, çalışma prensiplerimizi her geçen gün daha emniyetli ve güvenli hale getirmektir. Yaşanan zorluklara rağmen 2018 yılını başarılı iş sonuçları ile tamamladık. Küresel ticaretteki düşüş, dünya genelinde finansal koşulların zorlaşması ve emtia piyasasında artan belirsizlikler dikkate alındığında 2019 yılının da özellikle gelişmekte olan ülkeler için kolay geçmeyeceği görülmektedir. Tüpraş olarak operasyonel verimliliğimiz ve güçlü finansal yapımız sayesinde önümüzdeki zorlu yılda da başarılı iş sonuçlarına ulaşacağımıza olan güvenim tamdır.”

NETAŞ blokzincir projesini hayata geçiriyor


Türkiye’yi dünyada blokzincir temelli dijital finans merkezi yapacak önemli adımlardan biri Netaş’tan geldi. Netaş, H2020 Avrupa Birliği Programı kapsamında yer aldığı “Critical-Chains” projesi ile AB’nin yeni nesil finans dünyasında siber güvenlik, kara para aklama ve sahtecilik gibi birçok tehdidin önlenmesinde söz sahibi olacak
Türkiye, Netaş’ın dahil olduğu “Critical-Chains” projesi sayesinde Avrupa Birliği’nin blokzincir (blockchain) temelli yeni nesil finans merkezinin veri transferi güvenliğinde rol alacak. Avrupa Birliği’nin bağımsız ödeme kanalları oluşturmak amacıyla başlattığı program kapsamında hibe almaya da hak kazanan projede Netaş, çok katmanlı yenilikçi bulut tabanlı bir hizmet modelinin kurulması, finansal veri akışlarının analitiği, modellemesi, madenciliği ve tehdit istihbaratı gibi konularda çalışacak.
Netaş ArGe Genel Müdür Vekili Bülent Kemal Mutlu, konu ile ilgili olarak şunları kaydetti; “45 yıl önce Türkiye’nin ilk özel telekom ArGe’sini kuran Netaş, bugün geliştirdiği yeni nesil teknolojilerle sadece Türkiye’nin değil bölgenin de dijital dönüşümünde rol alıyor. “Critical-Chains” projemizi hayata geçirerek, AB’nin blokzincir üzerine kurmaya hazırlandığı bağımsız ödeme kanallarının veri transferi güvenliğinde pay sahibi olacağız. Üzerinde çalıştığımız proje; küresel finans ağındaki sağlıksız, kayıt dışı ticari işlemleri; siber saldırı tehditlerini, kullanıcı dostu olmayan, işlevsiz, yetersiz bankacılık süreçlerini, karmaşık sözleşmeleri, hantal finans ve sigortacılık altyapılarının Avrupa Birliği genelinde oluşturduğu engelleri ortadan kaldırmayı hedefliyor. Proje ile etkin, takip edilebilir, ulaşılabilir, hızlı ve verilerin korunduğu finansal sözleşme ve işlemler sunmak için yeni bir tümleşik altyapı oluşturulacak. Yalnızca parasal işlemler değil, finansal nitelikteki tüm sözleşme ve taahhütler de bu proje sayesinde kolayca ve güvenliği garantilenmiş bir şekilde yapılabilecek. Projenin temel inovatif düşüncesi, blokzincir, siber fiziksel güvenlik, kurum içi ve kurumlar arası bilgi akışının modellenmesi gibi yeni gelişmekte olan teknolojilerin birleştirilerek bulut tabanlı çerçevede kullanılması. Netaş olarak, bulut altyapısının kurulması, bulut güvenliğinin sağlanması, sistem entegrasyonu, siber güvenlik ve aykırılık tespiti gibi konularda hizmet vereceğiz.”

OYAK Maden Metalürji Grubu, demir-çelik sektöründeki pazar payını sağlamlaştırmak ve rekabetçiliği güçlendirmek üzere toplam 1 milyar dolar bütçeli yatırım yapma kararı aldı




OYAK Maden Metalürji Grubu, demir-çelik sektöründeki pazar payını sağlamlaştırmak ve rekabetçiliği güçlendirmek üzere tasarlanan stratejilerinin bir parçası olarak toplam 1 milyar dolar bütçeli yatırım yapma kararı aldı. Grup bu yatırımlarıyla; geriye entegrasyonu tamamlamayı, operasyonlarını güncel teknolojilerle gerçekleştirerek etkin pazar payını geliştirmeyi hedefliyor.

Türkiye'nin en büyük entegre çelik üreticilerinden OYAK Maden Metalürji Grubu toplam 1 milyar dolar bütçeli yatırım yapma kararı aldı. Grup, Erdemir üretim kompleksinde gerçekleştireceği yeni projelerle; üretimde yerel kaynak kullanımını, çelik üretim kapasitesini ve verimliliğini artırmayı, güncel teknoloji kullanımını geliştirmeyi ve geriye entegrasyonu tamamlayarak rekabetçilikte güçlenmeyi hedefliyor.

Süleyman Savaş Erdem: "Ülkemiz sanayinin ve Grubumuzun uluslararası piyasalarda rekabetçiliğini destekleyeceğiz"
Bu yatırımların hem ülkemiz hem de Grubun gelecek hedefleri için önemine değinen OYAK Genel Müdürü Süleyman Savaş Erdem, "Yeni yatırımların hayata geçmesi ile ülkemiz sanayinin ve Grubumuzun uluslararası piyasalarda çeşitlilik ve maliyet açısından rekabetçiliğini destekleyeceğiz" dedi.

Dünya çelik üretim sıralamasında 8'inci konumdaki Türk çelik endüstrisinin iddiasını devam ettirmesine katkı sağlayacak olan bu yatırımların önemine değinen Erdem, "Ülkelerin stratejik öneme sahip ve öncelikli sektörlerinin başında gelen çelik sektöründe ülkemizin yerini sağlamlaştırmayı ve bu hedefe katkı sunmayı önemsiyoruz. Bu kapsamda planladığımız yatırımlar ile Ereğli fabrikamız hammadde üretiminde yeterli hale gelecek ve fabrikamızın üretim kapasitesi artacak. Aynı zamanda dijital endüstride yaşanan gelişim yakalanırken, fabrikamızın verimliliği de artmış olacak. OYAK Maden Metalürji Grubu olarak, ürün teknolojisinin ötesinde ülke sanayisinde de bu konuda öncülük görevimiz olduğunun bilincindeyiz. Güçlü bilanço yapımız, güçlü ürün portföyümüz ve yetkin insan kaynağımızdan aldığımız güçle bbu yatırımları gerçekleştirirken; yeni teknolojilerin uygulanması ve insan kaynağı yetiştirme görevlerimizi de yerine getirmiş olacağız" ifadelerini kullandı.

Toker Özcan: "Kaynak kullanım verimliliğinde global çelik sektörünün en başarılı oyuncusuyuz"
OYAK Maden Metalürji Grup Başkanı Toker Özcan, "Kaynak kullanım verimliliği açısından dünya çelik pazarında en iddialı oyuncu konumuna geldik ve bu konumumuzu korumaktan öteye güçlendirerek rakiplerimizle aramızdaki farkı açacağız. Rekabet ortamı, devletlerin müdahalelerini artırmasıyla farklı bir zemine taşındı. Yeni zeminin kalıcı olacağını düşünüyoruz ve Grubumuzu tüm boyutlarda güçlendirecek yatırım paketini de bu çalışmalarımız kapsamında tasarladık" diye konuştu.
Özcan, "Ereğli tesislerimizde yapacağımız 1 milyar dolar bütçeli yatırımlar kapsamında 800 bin ton/yıl kapasiteli kok üretim tesisi yatırımı, 5 milyon ton/yıl kapasiteli sinter üretim tesisi yatırımı, yeni yüksek fırın, çelikhane yenileme ve modernizasyonu, liman modernnizasyonu ve özellikle otomotiv sektörüne üretim yapan hatların endüstri 4.0 penceresinden modernizasyonu yer alıyor" dedi. 

Indesit ve Hotpoint markalı beyaz eşya, klima ve küçük ev aletlerinin Türkiye montajı - VESTL

Indesit ve Hotpoint markalı beyaz eşya, klima ve küçük ev aletlerinin Türkiye montaj, satış sonrası servisleri ve çağrı merkezi hizmetlerinin, Vestel Ticaret tarafından verilmesine ilişkin Niyet Mektubu imzalandı


Kamuoyu Aydınlatma Platformu'nda (KAP) yayınlanan açıklama aşağıda bulunuyor:

Whirlpool EMEA S.p.A'ya ait Indesit ve Hotpoint markalı beyaz eşya, klima ve küçük ev aletlerinin Türkiye ile sınırlı olmak üzere montaj, satış sonrası servisleri ve çağrı merkezi hizmetlerinin, Şirketimizin %100 bağlı ortaklığı Vestel Ticaret A.Ş. tarafından verilmesine ilişkin olarak, Vestel Ticaret A.Ş. ile Whirlpool EMEA S.p.A arasında bağlayıcı olmayan bir Niyet Mektubu imzalanmıştır

https://www.kap.org.tr/Bildirim/748946

Sabancı Holding Çimsa ile beyaz çimentoda dünyanın 1 numarası oluyor


Sabancı Holding iştiraklerinden Çimsa, küresel beyaz çimento pazarında lider oluyor. Çimsa, Meksikalı Cemex'in İspanya'daki beyaz çimento fabrikası Bunol'u satın alma anlaşması üzerinde görüşüyor. 2019'un ikinci yarısında tamamlanması beklenen satın alma ile Çimsa, küresel beyaz çimento ticaretinde en büyük oyuncu durumuna gelecek.

Sabancı Holding iştiraklerinden Çimsa, beyaz çimentoda dünya lideri oluyor. Dünyanın önde gelen çimento üreticilerinden Meksikalı Cemex'in İspanya'nın Valensiya şehrindeki Bunol Fabrikası'nın yaklaşık 180 milyon dolara Çimsa'ya satışı için 'bağlayıcı anlaşma' imzalamak üzere uzlaştı. Satışın 2019'un ikinci yarısında tamamlanması bekleniyor. Bu satın alma işlemi ile birlikte, halen beyaz çimento üretim kapasitesinde Avrupa birincisi olan Çimsa, dünya liderliğine yükselecek.

Sabancı Holding CEO'su Mehmet Göçmen, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "50 yıla yakın süredir var olduğumuz çimento işimizde, yeni yatırımımızla Sabancı olarak bugün bir dünya lideri haline gelmekten gurur duyuyoruz. Daha önce açıkladığımız, Yeni Neslin Sabancı'sı olarak tanımladığımız yol haritamızda yeni coğrafyalarda varolmak kritik önceliklerimizdendi. Türkiye'deki liderlik pozisyonumuzu uluslararası boyuta taşıyan bu yatırım,portföyümüzü daha dengeli ve daha dinamik yönetme stratejimiz açısından çok önemli bir adımdır. Dünyadaki gelişmeleri takip ederek, işlerimizi dünya standartlarında yöneterek, tecrübe ve birikimlerimizle küresel liderlik hedefliyoruz. Bu anlayışla, sanayi alanında kompozitle gerçekleştirdiğimiz dönüşümü şimdi de çimento sektöründe hayata geçiriyoruz. Sadece Sabancı Topluluğu için değil, ülkemiz için de değer yaratmayı sorumluluğumuz olarak görüyoruz. Mali boyutun ötesinde, teknik yöndeki kazanımlarımızı da ülkemizin çimento sektörünün gelişimi için kullanacağız. Global liderliğimizi güçlendirmek amacıyla önümüzdeki dönemde yeni adımlar atmak üzere de çalışmalarımızı ssürdürüyoruz" dedi.

Avrupa'nın en teknolojik beyaz çimento fabrikası Sabancı Holding Çimento Grup Başkanı ve Çimsa Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Saka ise, Bunol Çimento Fabrikası'nın, Avrupa'daki en teknolojik beyaz çimento fabrikası olduğunu belirterek: "Çimsa, özellikle beyaz çimento ve özel ürünler alanındaki uzmanlığı ve geniş dağıtım yapılanmasıyla Türkiye'nin ihracat liderleri arasında yer alıyor. 2018 yılında Çimsa olarak, operasyonel karımızın yüzde 50'sinden fazlasını yurtdışı operasyonlarımızdan elde ettik. İspanya'daki Bunol Fabrikası'nın satın alınması ile birlikte, dünya çimento pazarının katma değeri en yüksek olan beyaz çimento işkolunda yeni bir aşamaya geçiyoruz.Bu yatırım kararıyla, Çimsa daha geniş bir coğrafyada söz sahibi oluyor. Avrupa'nın yanı sıra Kuzey Afrika ve Güney Amerika pazarlarında da güçlü bir ihracat ağı kuruyoruz. Çimsa'nın küresel çimento pazarındaki bu yeni ve daha güçlü konumu, Türkiye'nin ihracat gelirlerine sağlayacağımız katkıyı da çok daha iyi noktalara taşıyacaktır. Bunol Fabrikası'nın da üretim ve dağıtım ağımıza katılması ile birlikte, beyaz çimento üretim kapasitemizde yüzde 40 artış sağlayarak, Çimsa'yı küresel beyaz çimento ticaretinde dünyanın en büyüğü durumuna getirmiş olacağız" açıklamasında bulundu.
Bunol Fabrikası'nın Çimsa'ya devir işlemleri, gerekli izin süreçlerinin tamamlanmasının ardından gerçekleşecek. 

Global Yatırım Holding YKB Kutman, Yenikapı Kruvaziyer Limanı'na talip olduklarını söyledi




Global Yatırım Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kutman, Yenikapı Kruvaziyer Limanı'na talip olduklarını söyledi. Türk Hava Yolları ile Yenikapı Kruvaizyer Limanı'nda müthiş bir sinerji yaratabileceklerini vurgulayan Kutman, "Yenikapı'yı ben alırsam devlete yılda 2 milyon yolcu garantisi veririm" dedi. Bir kruvaziyerin yarattığı ekosistem ile adeta bir tüketim ve mikro ekonomiyi canlandırma makinesi gibi çalıştığını anlatan Kutman, İstanbul'un bölgenin kruvaziyer limanı olabilmesi için Çanakkale Köprüsü'nün MSC Cruise tipi en büyük boy gemilerin geçişine olanak tanıyacak yükseklikte olması gerektiğine de işaret etti.

Geçtiğimiz günlerde düzenlenen özel sohbet toplantısında sorularımızı yanıtlayan Global Yatırım Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kutman, Yenikapı Kruvaziyer Limanı projesini 3 yıldır beklediklerini kaydederek şöyle konuştu: "Projelerimizi, çizimlerimizi sunduk. Günde 8 gemiye hizmet verecek bir projemiz var. Yenikapı'nın İstanbul ekonomisine katkısı yıllık 300 milyon dolardan aşağı olmaz. Devletten yolcu garantisi istemiyoruz, yılda 2 milyon yolcu garantisi veriyoruz."

Yenikapı'nın kodu 'acil'

Çinlilerin Pire Limanı'nın işleteceğini dolayısıyla Yenikapı Kruvaziyer Limanı'nın 'hemen' yapılması gerektiğini de vurgulayan Kutman, "Pire, İstanbul'a ciddi bir rakip. Kruvaziyer yolcusunun ayağı bir limana alışırsa bu alışkanlığını değiştirmek 5 yıl alıyor. İstanbul'un bir kruvaziyer destinasyonu olarak bir 'turn around' limanı olabilir. Yani yolculuğa başlanan ya da sona eren liman olur" açıklamasını yaptı.

Nassau'ya sosyal sorumluluk

Kutman, Bahamalar'da dünyanın en büyük kruvaziyer limanları arasında yer alan başkent Nassau'da Kruvaziyer Limanı ihalesine en iyi teklifi verdiklerini hatırlatarak "İmtiyaz sözleşmeleri görüşmeleri devam ediyor. Türkiye'ye örnek olabilecek bir model ile birinci geldik" dedi. Liman için kurulan şirkette Global'in liman işletmeciliği kolu Global Ports Holding'in yüzde 49, yatırım fonu Bahamian Investment Fund'ın yine yüzde 49 ve bir vakıf olarak kurulan Yes Foundation'un yüzde 2 hissesi bulunuyor. Global'in rakiplerinin arasından sıyrılarak ön plana çıkmasını ise Yes Foundation sağlamış. Kutman, "Bahamalar'ın nüfusu 400 bin... Fon, 40 bin kişiyi hisse yoluyla limana ortak edecek. Küçük yatırımcının yatırım yapabileceği şekilde düzenleme yapılıyor. Vakıf ise gelirleri Bahamalar gençliğinin gelişimini destekleyecek projelerde kullanacak" diyerek aslında liman ile birlikte bir sosyal sorumluluk projesini hayata geçirdiklerini kaydetti.

İnşaat Enka'dan otobüs Temsa'dan

Nassau Kruvaziyer Limanı'nda rıhtım sayısının artırmayı ve yeni terminal binası yapmayı planladıklarını ifade eden Mehmet Kutman, "Enka'nın Bahamalar'da ABD Büyükelçiliği'ni inşa ettiğini öğrendik. Öncelikle onlarla görüşürüz. Sonra diğer uluslararası müteahhitlerimize gideriz. Projemiz 8 milyon dolarlık elektrikli otobüs alımı da içeriyor. Bunun için de önce Temsa ile görüşürüz. Bizim projelerimizde önceliğimiz Türk şirketleri ile görüşşmek. Geçtiğimiz yıl Küba'da Havana Kruvaziyer Limanı'nın işletmesini devralmıştık. Devralmaya giden süreçte de Küba'nın birçok Türk şirket ile tanışmasını sağladık" şeklinde konuştu.

Nassau hariç, Türkiye dahil toplam 10 ülkede 16'sı kruvaziyer 2'si ticari olmak üzere 18 limanları olduğunu ve dünyanın en büyük kruvaziyer yolcu pazarı Karayipler'e geçen yıl Havana ile giriş yaptıklarını belirten Kutman, şöyle devam etti: "Dünyada kruvaziyer yolcusu olabilecek insan sayısı 1 milyar. Şu an sayı 28 milyon. Eklenecek yeni limanları da düşündüğümüzde hizmet verdiğimiz yolcu sayısı 14 milyona çıkacak. Yani kruvaziyer yolcusunun yüzde 50'si bizim limanlarımızdan geçecek. Şimdi 8 milyon yolcuya hizmet veriyoruz. Ana hedef; kruvaziyer yolcularının yüzde 60-70'inin limanlarımızdan geçtiği bir ağ kurmak. 30 ülkeye yayılacağız. Önümüzdeki 36 ayda 1 milyar dolarlık bir yatırımdan bahsediyoruz. 20 liman hedefimizde."

20.3.19

Türkiye'de yılda 27.2 ton altın çıkarılıyor, bunun 2018 rakamı itibariyle 8.2 tonunu Koza Grubu çıkardı

TMSF Başkanı Gülal: Türkiye'de yılda 27.2 ton altın çıkarılıyor, bunun 2018 rakamı itibariyle 8.2 tonunu Koza Grubu çıkardı



Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) Başkanı Muhiddin Gülal, TMSF yönetimindeki şirketlerin sahiplerinin en ağır şekilde cezalandırılacağını, şirketlerin cezalandırılmayacağını söyleyerek, "TMSF'nin yönettiği şirketlerde irtifa kaybı söz konusu değil" dedi.

TMSF Başkanı Muhiddin Gülal, TMSF kayyumluğunda yönetilen Koza Altın İşletmeleri'nin Himmetdede'de bulunan tesisini gezdi. Burada ilgililerden bilgiler alan Gülal, basın mensuplarına çalışmalar hakkında bilgiler verdi.

15 Temmuz'dan sonra FETÖ aidiyeti ve iltisakı tespit edilen şahıslara ait şirketlerin mahkemece TMSF kayyumluğunda yönetilmesine karar verildiğini kaydeden Gülal, "Bu bağlamda an itibariyle TMSF kayyumluğunda yönetilen 928 şirketimiz var. Bu şirketlerin 31.12.2018 tarihi itibariyle öz kaynakları 21.2 milyar TL, Ciroları toplam 31.6 milyar TL, aktif olarak 57.8 milyar TL büyüklükleri var. Bu şirketlerde an itibariyle 44 bin 282 kişi çalışıyor. Biz TMSF kayyumluğuna devredildiği günden itibaren bu şirketlere milli servet gözüyle bakıyoruz. Bu şirketlerin sahiplerinin hukuk kuralları çerçevesinde en ağır şekilde cezalandıracağız ama şirketleri cezalandıramayız. İşte bu bakış açısıyla bu şirketlere vaziyet ediyoruz. Birikimli ve donanımlı kayyum heyetleri oluşturarak bu şirketlerimizi yönetmek istiyoruz. Devraldığımızdan bugüne kadar bu şirketlerimiz aktif olarak yüzde 29 seviyesinde büyüdü" ifadelerini kullandı.

Koza Grubu 2018'de 1.1 milyar TL net kar etti

Koza Grubu'nun da TMSF kayyumluğunda yönetilen önemli gruplardan biri olduğunu kaydeden Muhiddin Gülal, "Türkiye'de çıkarılan altının 3'de 1'ini çıkarıyor olması dolayısıyla da ekonomik değeri yüksek ve stratejik öneme haiz bir gruptur. Türkiye'de yılda 27.2 ton altın çıkarılıyor. Bunun 2018 rakamı itibariyle 8.2 tonunu Koza Grubu çıkardı. Hemen hemen yüzde 30'a tekabül eden kısmını bu grup çıkarıyor. Koza Grubu bünyesinde 11 şirketi barındırıyor ve 4 sektörde ağırlıklı olarak faaliyet var. Grubun lokomotif sektörü madenciliktir. Gıda, inşaat vve sivil havacılık yürüten bir şirketimiz var. Şuan Koza Grubu tarafından işletilen 5 aktif altın maden şirketimiz var. Bu 5 sahada Koza altın çıkarmaya gayret ediyor. 2017 yılında yaklaşık 6.3 ton altın çıkaran Koza Grubu, 2018 yılında yüzde 28'lik bir artışla üretim miktarını 8.4 tona çıkarmıştır. Bu manada inşallah 2019 hedefini 330 bin ons olarak belirledi. Buda 10 tona tekabül ediyor. 2019 yılı içerisinde 10 ton altın çıkarmayı hedefliyoruz. 2017 yılında yaklaşık 1 milyar TL olan grubun cirosu, 2018 yılında yüzde 61 artışla 1.6 milyar TL'ye yükselmiştir. Bu şekliyle de holdingin konsolide faaliyet karı 2017 yılında 483 milyon TL iken, 2018 yılında yüzde 115 artışla 1 milyar 39 milyon TL'ye yükselmiştir. Holdingin veri öncesi karı 2017 yılında 606 milyon TL iken, 2018 yılında yüzde 104 seviyesinde artarak 1.2 milyar TL olarak gerçekleşmiştir. Holdingin konsolide net karı 2017 yılında 460 milyon TL iken 2018 yılında yüzde 105 artış ile 942 milyon TL bu grup net kar elde etmiştir. Holldingin toplam ödenen beyana dayalı vergi tutarı 2014 yılında 151 milyon TL iken, 2018 yılında yüzde 112 artarak 321 milyon TL seviyesine çıkmıştır. Holdingin 2017 yılında 2.34 milyon TL olan nakit bakiyesi bugün 2.78 milyar TL'ye çıkmıştır ve bu grubun bankalara hiçbir borcu yoktur. Holdingin istihdam sayısı 2017 yılında 2 bin 165 iken, 2018 yılında 215 kişi artırarak 2 bin 280 kişiye ulaşmıştır. 2017'de 6 milyar TL olan aktif büyüklüğü, yüzde 22'lik artışla 2018 yılında 7.4 milyar TL'lik bir rakama ulaşmıştır. 2017'de bu şirketimiz 531 milyon TL net kar elde etmişken, bu oran yüzde 220 artışla 2018'de 1.1 milyar TL'ye ulaşmıştır" şeklinde konuştu.

TMSF olarak yönetilen şirketlere milli servet gözüyle baktıklarının altını çizen Gülal, "Biz TMSF olarak bu şirketlere milli servet gözüyle bakıyoruz. Dolayısıyla bu şirketlerde bir irtifa kaybı olmasını istemiyoruz. TMSF kayyumluğunda yönetilen şirketlerde de hemen hemen irtifa kaybı söz konusu değil. Aksine bu şirketler büyümeye, istihdamm ve katma değer oluşturmaya devam ediyorlar" dedi.

Gülal, konuşmasının ardından basın mensuplarıyla tesisleri gezdi ve altının çıkarılma hikayesini inceledi.

https://www.dunya.com/sirketler/tmsf-simdilik-satis-dusuncemiz-yok-haberi-441688

19.3.19

Beklentiler


YOUTUBE YAYINI İÇİN TIKLAYIN https://youtu.be/jsSSeIDTTlo







ULUSE - Pay devri


Ulusoy Elektrik Taahhüt ve Ticaret A.Ş.  tarafından 01.02.2019 tarihinde yapılan duyuruda özetle, Şirketimizin toplam ödenmiş sermayesinin %82,275'ine ve Şirketimizin toplam oy haklarının %90,153'üne tekabül eden ve hakim ortaklarımız olan Sait Ulusoy, Akgül Ulusoy, Kubilay Hakkı Ulusoy ve Enis Ulusoy'un ("Hâkim Ortaklar") mülkiyetinde bulunan 65.820.008 TL nominal değerli 65.820.008 adet payın satışına ilişkin olarak 31.01.2019 tarihinde Hakim Ortaklar ile Eaton Corporation plc'nin dolaylı iştiraki olan Eaton Capital Unlimited Company arasında Pay Alım Sözleşmesi ("Sözleşme") imzalandığı açıklanmıştı.   

11.02.2019 tarihli açıklama ile yukarıda yer verilen pay devir işlemi kapsamında gerekli yasal iznin alınması için, Rekabet Kurulu'na başvuru yapıldığı ve 01.03.2019 tarihli açıklama ile 28 Şubat 2019 tarih ve 19-10/111-44 sayılı Rekabet Kurulu kararı ile Şirket paylarının devir işlemine izin verildiği bildirilmişti.

Şirketimiz Hâkim Ortakları tarafından iletilen güncel bilgiye göre, Şirket paylarının devri için tamamlanması gereken ön koşulların biri olan Şirketimizin iştiraki olan Bozat Elektrik Üretim A.Ş.'nin satış yoluyla Şirketimiz bünyesi dışına çıkarılmasına ilişkin Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu başvurusu bugün itibariyle yapılmıştır. Pay satışına ilişkin işlem fiyatının belirlenebilmesi için Sermaye Piyasası Kurulu ilgili tebliğlerine uygun olarak değerleme raporu hazırlatılacak ve değerlemede kullanılan varsayımlar ve değerleme sonuçlarını içeren değerleme raporunun özeti ayrıca açıklanacaktır.

Konu ile ilgili olarak yatırımcılarımızın kararını etkileyecek yeni bir gelişme olduğunda ilgili mevzuat çerçevesinde kamuoyuyla paylaşılacaktır.

Erdemir, 1 milyar dolarlık yeni yatırım kararı aldı




Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Karadeniz Ereğli ilçesinde müjdeyi verdi. Erdoğan, Karadeniz Ereğli'de bulunan ERDEMİR'in 1 milyar dolarlık yeni bir yatırım kararı aldığını açıkladı. Kurulacak tesisle bin kişilik ilave istihdamın olacağını ifade etti. 

Ereğli ilçesinde miting yapan Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, mitingde müjdeyi verdi. Ereğli Demir Çelik Fabrikası' nın 1 milyar dolarlık yeni bir yatırım kararı aldığını açıklayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Ereğli Demir Çelik Fabrikaları; ülkemizin önemli bir değeri olduğu kadar şehrimizin de en güçlü markasıdır. Şimdi buradan bir müjde veriyorum. Fabrikamız 1 milyar dolarlık yeni bir yatırım kararı aldı. Bu yatırımla fabrikamızın üretim kapasitesi artacak. Ereğli'den bin kardeşimize ilave istihdam imkanı ortaya çıkacak. Kendi demir çelik ürünlerimizin AR-GE çalışmaları için burada önemli bir merkez kuruldu. Kendi zırh çeliğimizin levhalarını bu çok önemli, savunma sanayimizde bizim için önemli bir adım. Kendi formüllerimizle ve uluslararası standartlarda Ereğli'de bunu üretmeye başladık. Böylece savunma sanayimizin önemli bir ihtiyacını karşılamış oluyoruz. Fabrikamızda yeni bir galvanizleme tesisi inşa edildi. Deneme üretimine başladık. Önümüzdeki ayda açılışı yapılıyor. 

Bu tesis ülkemizin ithalatında 210 milyon liralık iyileşmeye vesile olacak. Bunları biz yapacağız. Alt yapısı noktasında dayanışma içinde olacağız. Birlikteliğimiz çok önemli. Önümüzdeki dönemde fabrikamızın şehrimize yaptığı katkıları artırarak devam edeceğine inanıyorum. İçme suyu sorununu kökten çözdük. Madencilikte bu toprakların bereketi geçim kaynağı. Geçtiğimiz yıl 102 milyon ton yerli kömür üretimi yaparak bu alanda rekor kırdık. Önümüzdeki dönemde bakanlıklarımızla belediyemizle birlikte Ereğli' yi daha büyük yatırımlara kavuşturacağız. Türkiye kömür işletmeleri için bu bölgede 1500 işçi alımı sözü vermiştik. Bin tanesi kura yöntemiyle alındı. İşe başladı. Kalan 500 işçi de en yakın zamanda seçim sonrası yine kura yöntemiyle işbaşı yapacaklar. AK Parti' nin kapıları bu çatı altında ülkesine ve şehrine hizmet etmek isteyen herkese açıktır. Ama bu kapıdan çıkıp da hala ak partinin gölgesinde yürümeye çalışanlarla işimiz olmaz. Belediye başkanlığı bayrak yarışıdır. Ereğlili kardeşlerimin 31 Mart'ta en doğru kararı vereceklerine inanıyorum" diye konuştu.

AKSEN de Finansal Tablolar

Afrika operasyonlarından elde edilen kar rakamı özellikle Dolar kurunun yüksek seyretmesi nedeniyle toplam karımız içinde yüksek bir meblağ teşkil etmektedir. Afrika operasyonlarımızda Gana'nın %75'i ve Madagaskar'ın %58,35'i Aksa Enerji Üretim AŞ'ye ait olup geri kalan kısımlar azınlık hissedarlarına aittir. Gana ve Madagaskar operasyonlarının karı USD bazında olduğu için USD kurunun TL'ye karşı değerlenmesiyle azınlık paylarına düşen kar artmaktadır.
Aynı şekilde bu iki ülkedeki operasyonlar Türkiye'deki operasyonlardan daha karlı olduğu için azınlık paylarına düşen kar görece daha yükselmiştir.

31 Aralık 2017 tarihli finansal tablolarımızdaki Ana ortaklık (Aksa Enerji Üretim'in payına düşen) karındaki artışın ana sebebi yıl içinde satılan RES ve HES'lerin satışlarından kaynaklanan one-off (bir seferlik) karlardır.

Ara dönem mali tablolarında geçmişe yönelik yapılan düzeltmeler nedeniyle geçmiş dönem "azınlık paylarına düşen kar" değişmiş, 18 Mart 2019 tarihinde açıklanan finansal tablolara değişiklikler yansıtılmıştır.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

ORGE Analist Sunumu


https://www.kap.org.tr/ek-indir/4028328d697d9f820169916f3a10385b

15.3.19

Arçelik CEO'su Bulgurlu:Hedefimiz İpek Yolu'nda ilk 3'e girmek




Capital dergisi internet sitesinde yayınlanan habere göre;Son 4 yıldır Arçelik'in CEO'su olan Hakan Bulgurlu, Güney Afrika'da, Hindistan'da, Pakistan'da önemli birleşme ve satın almalara imza atan şirketin tüm dünyada organik ve inorganik büyümesine yön veriyor. 2017 yılını 20,8 milyar TL ciroyla kapatan Arçelik'in 2018'i tahmini yüzde 30 büyüme oranıyla noktalayacağını söyleyen Bulgurlu, 2019'da çok önemli yeni satın almaların olacağına işaret ediyor. Bu satın almalarda öne çıkan 4 bölge Afrika, Asya, Amerika ve Avrupa. Çinlilerin "Tek Yol Tek Kuşak" dedikleri İpekyolu'nu "Beko Yolu" olarak değiştirdiklerini ve bu yol üzerindeki her ülkede de var olmayı planladıklarını belirten Bulgurlu, "Proje kapsamında muazzam bir sermaye transferi yapılıyor. Bu İpekyolu üzerindeki ülkelerin çok hızlı büyümesini sağlayacak kadar önemli bir rakam. Sadece Pakistan'a ayırdıkları rakam 62 milyar dolar. İpekyolu'nun bir ucunda da biz varız. Tüm stratejimizi bunun üzerine kurguladık. İpekyolu'nun üzerindeki her pazarda pazar liderliği veya ilk 3 oyuncudan biri olmayı hedefliyoruz" diyor.

Gelecekte dünyada orta sınıfın büyümesinin çok büyük bir kısmının buradan geleceğini söyleyen Bulgurlu, "Bugün dünyadaki orta sınıfın yüzde 20'si orada. Bu 10 yıl sonra yüzde 60 olacak. İnanılmaz bir büyüme var. O pazarlardaki büyümeden pay almak istiyoruz. Arçelik'in geleceği o pazarlardan gelecek gelirlerle şekillenecek" diyor. Dünyada endüstrinin oyun değiştireni (disrupter) olmaya çalıştıklarını da söyleyen Bulgurlu, "Dijitalleşme çok önemli. Beş yıl içinde tüm üretim tesislerimiz akıllı fabrika olacak. Çerkezköy ve Romanya ilk örnekler" diye anlatıyor. Arçelik CEO'su Hakan Bulgurlu, Capital'in sorularını şöyle yanıtladı:

2018 yılı nasıl geçti? 2019 ajandanızın önemli maddeleri neler?

Arçelik açısından aslında zorluklarla dolu bir yıl. Birçok pazarımızda sıkıntılı dönemler atlattık. Türkiye, bunlardan sadece bir tanesi. Fakat uluslararası büyümemizi de hızla sürdürüyoruz. Eskiden Arçelik'e böölgesel bir şirket tanımı yapardım, artık "global şirket" daha rahat diyebiliyorum. Asya'daki büyümemiz iyice hızlanmış durumda. Bazı pazarlarda işler yavaşladığı zaman diğer pazarlarda işlerin büyüyor olması Arçelik açısından dengeleyici bir faktör. Bu yılı toplamda büyümeyle tamamladık. Türkiye pazarında bir miktar küçülmeyi zaten öngörmüştük. Ama üçüncü çeyrek itibarıyla bakarsak uluslararası satışların toplam satışlarımıza etkisi çok artmış durumda. Bunda hem kurun hem organik büyümemizin etkisi var. Tüketici elektroniği, küçük ev aletleri ve klima kategorilerini de göz önüne alırsak Arçelik AŞ'nin toplam Türkiye cirosu, 2018'in ilk 9 ayında yüzde 6 artış kaydetti. 2017 yılında yaklaşık 20,8 milyar TL ciroya ulaşmıştık. 2018 yılını ise toplam ciroda yaklaşık yüzde 30 artış ve geçen yıla göre iyileşen bir FAVÖK marjı ile kapatacağımızı öngörüyoruz. Arçelik, 2018'de ivmeli bir şekilde büyümesini sürdürdü. 2019'da büyüme daha da hızlanarak devam edecek.

Arçelik cirosunda yurt dışınınn payı en son yüzde 60'tı. Şimdi dağılım nasıl?

 2018 sonu itibarıyla yüzde 70 yüzde 30 olarak dengelenecek. Tabii Türkiye'nin küçülmesi hiçbir zaman istemediğimiz bir durum. Çünkü ana pazarımız, vatanımız Türkiye. Türkiye'ye de çok optimistik ve inanarak bakıyoruz. Çünkü hem genç, dinamik ve tüketen bir nüfus var hem Türkiye aslında bir ihracat ekonomisi. Şu anda pazar küçülmüş olabilir ama hem nüfus dinamikleri hem Türkiye'nin ekonomik gerçekleri gereği pazarımız çok büyüyecek. Dolayısıyla bu oran nerede dengelenir onu bilmek bugünden zor. Ama 30-70 bizim için sağlıklı bir oran diyebiliriz.

 Sözkonusu habere aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz:

https://www.capital.com.tr/is-dunyasi/soylesiler/hedefimiz-ipek-yolunda-ilk-3e-girmek?platform=hootsuite

Mavi, güçlü finansal yapısı ve büyüme trendiyle 2018'de gelirlerini % 32 artırdı


Türkiye'nin öncü jean ve hazır giyim markası Mavi, 2018 yıl sonu finansal sonuçlarını açıkladı. Konsolide gelirini geçen sene aynı döneme göre yüzde 32 artırarak 2 milyar 353 milyon TL'ye yükselten Mavi, net karını yüzde 12 artışla 101 milyon TL'ye taşıdı. Mavi, yüksek kalite, doğru fiyatlama, yüksek satış oranı, etkili stok ve nakit akış yönetimi ile FAVÖK'ünü yüzde 46 artırdı. Şirketin FAVÖK marjı ise yüzde 14.1'den yüzde 15,6'ya çıktı.

Mavi yılda 1 milyonun üzerinde müşteri kazanımını 2018'de de sürdürdü

Dünyanın dört bir yanındaki mağaza sayısını 427'ye çıkaran Mavi, 2018 yılında e-ticaret gelirlerini yüzde 103 oranında artırırken tüm kanallarda hedeflerin üzerinde büyüme sağladı. Kalite ve güven anlayışıyla, 2018'de 1 milyonun üzerinde yeni müşteri kazanan Mavi, sektörünün lider CRM programında aktif üye sayısını 5.3 milyona, tüm CRM müşterilerini ise 7.3 milyona taşıdı.
2018 yılında Türkiye'de net 13 yeni mağaza açan, 10 mağazasını ise genişleten Mavi, toplam satış alanını 149 bin metrekareye çıkardı. Güçlü marka bilinirliği, üstün hizmet ve kalite anlayışıyla doğru ürün ve doğru fiyat stratejisi sayesinde birebir aynı mağazalarda (like-for-like) yüzde 22,5 oranında büyüme yakaladı.

Müşteri odaklı yaklaşımla birebir aynı mağazalarda (like-for-like) %22,5 büyüdü

Sürdürülebilirlik ilkesiyle her alanda güçlü bir büyüme gerçekleştirdiklerini belirten Mavi CEO'su Cüneyt Yavuz, markanın 2018 performansı hakkında şu değerlendirmede bulundu:
"Güçlü marka kimliğimiz, üretimden satış sonrası hizmetlere kadar her alana taşıdığımız toplam kalite anlayışımız, müşterilerimizle kurduğumuz sağlam bağ ve insan kaynağımız ile 2018, sürdürülebilir hedefler doğrultusunda önemli kazanımlar elde ettiğimiz bir yıl oldu. Stratejik önem taşıyan tüm alanlarda hedeflerimizin üzerinde büyüme kaydettik. Bu başarıda özellikle, bir önceki seneyle birebir aynı mağazalarda (like-for-like) yakaladığımız yüzde 222,5'lik artış önemli rol oynadı.

Müşterilerimizi iyi anlamak, her alanda onların ihtiyaçlarını karşılamak ve 'En mutlu Mavi müşterisi' yaratmak adına çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Her yıl ortalama 1 milyon yeni müşteriyi Mavi deneyimi ile tanıştırmaktan mutluluk duyuyoruz."

Mavi'nin, tüm perakende operasyonlarında verimlilik odaklı, sağlam bir performans sergilediklerini belirten Yavuz, "Türkiye'de 2018 yılında, net 13 yeni mağaza açtık, verimli büyümek adına 10 mağazamızı genişlettik ve toplam satış alanımızı 149 bin metrekareye çıkardık. Dünyada da 35 ülkede 427 mağazaya ulaştık. Önceliklerimizin başında gelen e-ticaret kanalında yüzde 103 oranında büyüme sağladık. İşletme giderleri ve kira maliyetlerine yönelik etkili stratejimiz de FAVÖK marjının beklentimiz dahilinde 150 baz puan artırarak yüzde 15,6 olmasına destek oldu.

Tüm Mavi ekibine bu sağlıklı ve istikrarlı büyümeyi gerçekleştirdikleri için teşekkür ediyorum."

Mavi, 2018 yılında gelirlerini bir önceki yıla göre yüzde 322 artırdı:
Konsolide
. Mavi'nin konsolide gelirleri % 32 artarak 2 milyar 353 milyon TL'ye çıktı.
. FAVÖK, % 46 artarak 367 milyon TL'ye ulaştı ve FAVÖK marjı % 15,6 olarak gerçekleşti.
. Net kâr % 12 yükselerek 101 milyon TL'ye yükseldi.
. Net borcun FAVÖK'e oranı 0.3 (x) olarak gerçekleşti.
. Konsolide e-ticaret gelirleri % 103 artış gösterdi. Yurtdışı e-ticaret gelirleri % 118 büyüdü.
. Globalde toplam mağaza sayısı 427 oldu.
Türkiye
. Mavi'nin Türkiye'deki gelirleri % 30 büyüdü ve 1 milyar 471 milyon TL'ye yükseldi.
. Bir önceki seneyle birebir aynı mağazaların (like-for-like) büyümesi ise % 22,5 oldu.
. Net 13 yeni mağaza açılırken, 10 mağaza genişletildi ve 149 bin m2 perakende satış alanına ulaşıldı.
. Tüm ürün kategorilerinde büyüme gerçekleşti. Jean % 24, ceket-mont % 39, gömlek % 35, tişört %36, aksesuar % 32 artış gösterdi.
. Mavi, Türkiye'de sektörün lider CRM programı Kartuş'la 1.1 milyon yeni müşteri kazandı. 5.3 milyonu aktif toplamda 7.3 milyon müşteriye ulaştı.


https:://www.kap.org.tr/tr/Bildirim/747969

14.3.19

Index Grup/Kayalıoğlu: Index Grup olarak sektörün geneline nazaran olumsuz pazar koşullarından daha az etkileniyoruz


30 yıla yakın bir süredir Türk bilişim sektöründe "Geleceğin teknoloji dağıtım grubu" vizyonuyla hareket eden ve hâlen 200'den fazla dünya teknoloji devinin distribütörlüğünü yapan İndeks Bilgisayar, 2018 mali sonuçlarını ve 2019 yılı hedeflerini açıkladı. İndeks Bilgisayar, 2018 yılını 122 milyon TL net kâr ile geride bıraktı.

Index Grup, 2018 mali sonuçlarını ve 2019 yılı hedeflerini açıkladı. İndeks Bilgisayar, geçen yılı 122 milyon TL net kâr ile geride bırakırken konuya ilişkin değerlendirmede bulunan Index Grup Şirketleri Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik, zorlu bir yılı geriden bırakırken, Index Grup'un yıllardır sürdürdüğü başarılı tablo için çalışanlarına ve iş ortaklarına teşekkür ettiğini ifade etti.

Index Grup Şirketleri İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Atilla Kayalıoğlu ise bilişim sektörüne ve grubun 2018 yılına ilişkin yaptığı açıklamada şunları söyledi: "2018, küçülen pazarda işleri doğru yapmanın daha fazla önem kazandığı bir yıl oldu. 2018'de tüm şirketler zorlu bir sınavdan geçti. Hızlı aksiyon alabilen, finansal gücü ve verimliliği yüksek şirketlerin 2019'dan kârlı çıkabileceğini öngörüyoruz."

Kayalıoğlu, bilişim sektörüne dair sağlıklı bir değerlendirme için 2018 yılında sektörün durumunun Türkiye'nin son dönemdeki ekonomik gelişmeleri bağlamında ele alınması gerektiğini belirtti. 2018'de, Türkiye ekonomisinin belirsizlik, kur artışı, enflasyon ve yüksek finansal maliyetlerle şekillenen sıkıntılı bir süreçten geçtiğini vurgulayan Kayalıoğlu, tüm sektörler gibi bilişim sektörünün de bunlardan etkilendiğini şu sözlerle ifade etti: "Bilişim, ağırlıklı ithalata dayalı bir sektör olması sebebiyle doğal olarak kurdaki dalgalanmalardan ve finansal gelişmelerden doğrudan etkileniyor. Çalıştığımız PC, notebook, akıllı telefon, sunucu, server ve veri merkezi gibi segmentlerin hemen hemen hepsinde Türkiye pazarında özellikle 2018'in ikinci yarısında ciddi daralmalar yaşandığını ggördük. Kur nedeniyle akıllı telefonlarda arka arkaya gelen fiyat artışları oluştu, taksitlendirme imkânları finansal kontroller nedeniyle kısıtlandı hatta sadece tüketici kredisiyle ve 6 ay ile donduruldu. Tüm bunlar, sektördeki talebin daralmasına neden oldu."

Index Grup'un 2018'deki gelişmelerden sektör geneline kıyasla daha az etkilendiğini aktaran Atilla Kayalıoğlu "Index Grup, telekomünikasyondan tüketici elektroniğine ve katma değerli ürünlere kadar uzanan geniş bir ürün yelpazesi ve iş çeşitliliğine sahip. Bu sayede, bir ürün segmentinde beklediğimizin altında sonuçlar alırken, başka bir ürün segmentinde yakaladığımız kazanımlar işimizi dengelememize katkı sunabiliyor. Böylece Index Grup olarak sektörün geneline nazaran olumsuz pazar koşullarından daha az etkileniyoruz" diye konuştu.

Kayalıoğlu, teknoloji ürünleri alanında faaliyet gösteren 3'ü halka açık, toplam 6 şirketi bünyesinde bulunduran Index Grup'un 2018 yılında yüzde 13 küçülme ile net satışlarının 4 milyar 708 millyon TL olarak gerçekleştiğini belirtti.

"2019'da şirketler hızlı aksiyon alma yetenekleriyle öne çıkacak"

Kayalıoğlu yaptığı değerlendirmede, 2018'de yaşanan darboğazların 2019'un ilk yarısında da hissedileceğine işaret ederek, büyüme hızının bir süre daha düşük seyirde devam edeceğine değindi. Bu dönemlerde şirketlerin işlerini doğru yönetmesinin önemli olduğunun altını çizen Kayalıoğlu, büyümenin beklentilerin altında kaldığı dönemlerde her an ortaya çıkabilecek fırsatları değerlendirmede zamanlamanın son derece önemli olduğunu vurguladı. "2019, şirketleri hızlı aksiyon alma becerilerini en üst düzeyde tutmaya zorlayacak" diyen Atilla Kayalıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Hızlı aksiyon alabilme, değişkenliği yönetebilme ve farklı iş alanlarında yeni fırsatlara açık olmanın ön planda olacağı bir 2019 öngörüyoruz. 2019'da başarılı olacak şirketlerin iş odaklarının ve iş yapma verimliliklerinin yüksek olması şart. Yılın ilk yarısında belirsizlikleri daha fazla yaşayacağımızı ancakk yılın ikinci yarısında nispeten biraz daha normalleşen bir ekonomik ortam olabileceğini tahmin ediyoruz. Biz de Index Grup olarak, ortaya çıkan yeni iş alanlarında yeni markalar ve yeni iş kesimleri olmak üzere fırsatları değerlendirecek bir yapıya sahibiz. Ortaya çıkabilecek fırsatlara hep hazır olacağız."

Index Grup'un 2019'da hedefi: 5 milyar 433 milyon TL
Index Grup'un 2019 yılındaki hedeflerini paylaşan Index Grup Şirketleri İcra Kurulu Üyesi Salih Baş da şunları söyledi:

"Index Grup'un faaliyet gösterdiği her alanda büyümesi ve kârlılığını artırması için plan ve yatırımlarımızı pazarın gelişimi ve beklentilerine uygun olarak şekillendirmeye devam edeceğiz. İş ortaklarımız ile son kullanıcılara kaliteli hizmet ve yenilikçi çözümler sunarak önümüzdeki yıllarda da kârlılığımızı koruyup satışlarımızı artırmayı hedefliyoruz. Index Grup olarak 2019 yılındaki satış hedefimizi 5 milyar 433 milyon TL olarak belirledik."

İndeks Bilgisayar AŞ Genel Müdürü Banu Sürek de zorlu 2018 yıllını kârla geride bıraktıklarından duyduğu memnuniyeti ifade etti. İndeks Bilgisayar AŞ olarak 2018 yılı itibarıyla, Türkiye'de hızla gelişen online ticaretin en önemli tedarikçilerinden biri olmayı başardıklarını ve mobil dünyanın önde gelen oyuncularından biri olan Oppo'nun distribütörü olduklarını ifade etti. Sürek, 2018'de Türkiye'nin geçmekte olduğu zorlu döneme rağmen, gerekli tedbirlerin alınması sayesinde şirketin sektör liderliğinin korunduğunu söyledi ve 2019 yılında da yine önemli dağıtım anlaşmalarıyla büyümeyi sürdürmeyi hedeflediklerini vurguladı. Sürek, solo İndeks Bilgisayar'ın 2019 satış hedefinin 3 milyar 250 milyon TL olduğunun altını çizdi.

Index Grup 2019'da büyümeye ve kârlılığa odaklanacak
2018 yılında iş ortaklarının da büyük katkısı ile Index Grup bünyesinde yer alan İndeks Bilgisayar AŞ (INDES), Datagate Bilgisayar AŞ (DGATE), Despec Bilgisayar AŞ (DESPC), Neteks Teknoloji Ürünleri AŞ, Artım Bilişim AŞ ve Teklos Lojistik AŞ'nin ürettikleri bilançolar ile kenddi kulvarlarında liderliklerini koruduklarını ifade eden Index Grup yöneticileri, 2019'da büyüme ve kârlılık performanslarını artırmaya odaklanacaklarını vurguladılar.

Rakamlarla Index Grup Şirketleri:
İndeks Bilgisayar
° 2018 yıl sonu sonuçlarına göre konsolide net satış geliri 3 milyar 903 milyon TL olarak gerçekleşti.
° Brüt kâr rakamı 186,3 milyon TL, konsolide net kâr ise 121,6 milyon TL olarak gerçekleşti.
° 2019 yılı konsolide hedefi yüzde 15 büyüme ile 4 milyar 480 milyon TL olarak belirlendi.

1989 yılında kurulduktan sonra dünyanın önde gelen birçok teknoloji firması ile Türkiye distribütörlüğü bazında anlaşmalar imzaladı. Şirket halen 100'ün üzerinde dünya teknoloji devinin distribütörlüğünü yapıyor. İndeks'in dağıtımını yaptığı markalar arasında Apple, HP, IBM, Lenovo, Intel, Asus, Acer, LG, Microsoft, Epson, Canon, Western Digital, Sandisk, Kingstone ve Oppo gibi markalar bulunuyor. İndeks Bilgisayar, "INDES" koduyla 2004 yılı haziran ayından bu yana BBIST'de işlem görüyor.

Datagate Bilgisayar
2006 yılının şubat ayında halka arzı gerçekleşen Datagate Bilgisayar'ın;

° 2018 yılı net satış geliri 746 milyon TL olurken şirket, 2019 yılı net satış hedefini 611 milyon TL olarak belirledi.

1992 yılında kurulan, 2001 ve 2003 yıllarındaki yatırımlarla yüzde 85'i (halka arz sonrası yüzde 59,24'ü) İndeks Bilgisayar tarafından satın alınan Datagate Bilgisayar AŞ; başta İzmir, Manisa, Muğla, Denizli, Antalya ve Konya olmak üzere 16 ili kapsayan bölgede Türk Telekom bayilerine münhasıran, akıllı telefon, tablet, aksesuar, kontör (sanal TL) ve sim kart tedarik etmektedir. Datagate'in dağıtımını yaptığı markalar arasında Apple, Samsung, LG, Huawei, ZTE, General Mobile ve Vestel gibi markalar bulunuyor. Şirket, Şubat 2006'dan bu yana BIST'de işlem görüyor.

Despec Bilgisayar
1995 yılında kurulan Despec Bilgisayar, tamamen tüketim malzemeleri alanında faaliyet gösteriyor. Konusunda en büyük sermayeye sahip şirketin temeli, grubun ana şirkketi olan İndeks Bilgisayar'ın tüketim malzemeleri alanından ayrılmasıyla ortaya çıktı.

° Şirketin 2018 yılı net satış gelirleri %33 artışla 347 milyon TL'ye ulaşırken 2019 yılı net satış hedefi ise 427 milyon TL olarak açıklandı.

2010 yılında halka arz edilen Despec Bilgisayar'ın dağıtımını yaptığı markalar arasında HP, Samsung, IBM, Canon, Lexmark, Targus, OKI, Trust, Jabra ve Hikvision gibi birçok dünya devi bulunuyor. Şirket, Aralık 2010 tarihinde hisselerinin yüzde 39,35'lik kısmını halka açtı.

Neteks
1996 yılında kurulan ve 2001 yılında Index Grup bünyesine giren Neteks, ağ ve iletişim teknolojileri alanında faaliyet gösteriyor.

° Neteks'in 2018 yılı net satış geliri %24 artışla 410 milyon TL, 2019 net satış hedefi ise 495 milyon TL olarak açıklandı.

Neteks ağ ve iletişim teknolojileri alanındaki ürünlerde Cisco Systems, Juniper, HP Enterprise Aruba Networking, Avaya, HCS, Panduit, A10 ve Infovista gibi büyük teknoloji devlerinin distribütörlüğünü yapıyor. ÜÜrün satışının yanı sıra projelendirme ve uygulama konularında da iş ortaklarına yol gösteren şirket, Temmuz 2007'den bu yana iletişim ağı, güvenlik, mobilite ve yakınsama ürünlerinde dünya liderlerinden biri olan Westcon Group ile yüzde 50-50 ortaklık yürütüyor.

Artım Bilişim
2003 yılında İstanbul'da kurulan Artım Bilişim AŞ, dağıtımını üstlendiği katma değerli distribütörlükler ile bilişim teknolojileri endüstrisindeki lider firmalardan olmayı amaçlıyor.

° Artım'ın 2018 yılı net satış geliri %33 artışla 487 milyon TL oldu. 2019 net satış hedefi ise 616 milyon TL olarak açıklandı.

Özellikle katma değerli ürünler ve servislerle iş ortaklarının ihtiyaçlarının karşılanmasını hedefleyen Artım, İstanbul ve Ankara'daki ofislerinde faaliyet gösteriyor. Artım Bilişim 2011 yılından itibaren Index Grup güvencesi ve gücü altında faaliyetlerine devam ediyor.

Artım katma değerli ürünlerde Oracle, IBM, Hewlett Packard Enterprise (HPE), Lenovo DCG, Fujitsu, Honeywell-Intermec, Zebra ve Panasonic gibi üreticilerin distribütörlüğünü yapıyor.

Teklos
Index Grup bünyesinde lojistik hizmeti veren Teklos AŞ 2019 yılında Index Grup'un yanı sıra teknoloji endüstrisindeki diğer firmalara da daha yoğun hizmet vererek faaliyetlerini büyütmeyi hedefliyor.

BIST PAY ENDEKSLERİ TEMEL KURALLARI

 -  BIST 30, BIST 50 ve BIST 100 endekslerinin seçim uzaylarının Yıldız Pazar’da işlem gören paylardan oluşturulması,       -  Yürürl...