Turkcell Genel Müdürü Murat Erkan, şirketin önümüzdeki dönem
hedeflerini ve teknoloji vizyonunu paylaştı. Türkiye'nin teknoloji alanında
başlattığı atılımın aynı ivmeyle devam etmesi için ortak altyapının şart
olduğunun altını çizen Erkan, Turkcell'in bambaşka bir müşteri odaklılık vizyonu
ile yeniden yapılandırıldığını anlattı.
Dünyanın ilk dijital operatörü
Turkcell'in önümüzdeki dönem izleyeceği yol haritası ve odak alanları kamuoyu
ile paylaşıldı. Turkcell Genel Müdürü Murat Erkan, müşteri odaklı hizmet
anlayışlarını daha da geliştirerek sürdüreceklerini belirtirken, Türkiye için en
önemli konulardan biri olarak ortak altyapı sorununun altını çizdi.
"Türkiye'nin Turkcell'i olarak insanımıza ve ülkemize değer katmayı
sürdüreceğiz"
Bu yıl 25'inci yaşını kutlayan Turkcell'in, kurulduğu günden
bu yana en önemli odağının müşterileri olduğunu vurgulayan Murat Erkan,
"Önümüzdeki dönemde müşteri odaklı yaklaşımımızı güçlendirerek, yeni akıllı
teknolojilerimizle müşterilerimizin hayatlarına değer katmaya devam edeceğiz.
Satış kanalımızı bireysel, kurumsal ve uluslararası olmak üzere 3 ana odak
üzerinde yeniden şekillendirdik. Temel değişim amacımız müşterimizle daha güçlü
bir duygusal ilişki içinde olduğumuz bir organizasyona ulaşmak. Bunun yanı sıra
yerli ve milli uygulamalarımızla, şu an 39 ülkeye ulaştığımız dijital ihracat
vizyonumuz aynen devam edecek. Ayrıca Dijital İş Servisleri şirketimiz ile
sektörleri dijitalleştirmek için çalışacağız. Finansal hizmetlerin
dijitalleştirilmesi ve bu alandaki yeni fırsatlar da diğer odağımız" dedi.
"Türkiye hızla 'ortak altyapı'ya kavuşmalı"
Toplantıda altyapı
yatırımlarının önemine değinen Murat Erkan, "Turkcell olarak yıllardır ortak
altyapı konusunun önemini her fırsatta dile getiriyoruz. Ülkemizde yaklaşık 20
milyon hane var. Şu anda fiberin ulaştığı hane sayısı ise yaklaşık 5 milyon.
Acilen 15 milyon haneye daha fiber ulaştırmamız gerekiyor. Maalesef bu alanda
atalet (eylemsizlik) içerisindeyiz. Sektördeki tüm oyunculların sahip oldukları
fiber altyapıları paylaşarak bundan sonra yapacakları altyapı yatırımını ortak
yapması gerekli. Bu altyapıları bizlerin ayrı ayrı yatırım yaparak
tamamlamasının maliyeti 13-15 milyar dolar olur. Bu da ülke kaynaklarının israfı
demek. Halbuki hem mevcut altyapıyı paylaşıp hem de bundan sonraki yatırımları
beraber yaparsak bunun maliyeti 2-2,5 milyar dolar olur" dedi.
"Erişimle
değil, servislerle ve hizmet kalitesiyle rekabet edilmeli"
Murat Erkan
sözlerine şöyle devam etti: "Maalesef geldiğimiz noktada fiber yatırımlar
tamamen durdu. 2 yıldır fibere yatırım yapılmıyor. Bu konuda acilen aksiyon
alınmalı. Türkiye'nin bekleme lüksü yok. Zaten beklemek istemeyen
müşterilerimiz, bizim mobil internet üzerinden yüksek hızlar sağlayabildiğimiz
Superbox hizmetimize büyük ilgi gösteriyor. Şu an geldiğimiz noktada yaklaşık 55
bin Superbox abonemiz var. Ancak bu aslında insanımızın fiber internete ilgi ve
ihtiyacını gösteriyor. Mevcut durumda Vodafone ve TÜRKSAT ile altyapıyyı
paylaşmaya başladık. Birbirimizin altyapısını kullanarak vatandaşlara fiber
hizmet götürüyoruz. Ancak halen Türk Telekom'u bekliyoruz. Artık altyapıyı
paylaşmanın ötesine de geçerek Türkiye'nin iletişim altyapısını dünyanın en
iyilerinden biri haline getirmek için ortak altyapıyı konuşmalıyız. Erişimle,
altyapıyla değil, servislerle ve hizmet kalitesiyle rekabet etmemiz lazım. 5G
için de fiber olmazsa olmaz. Kuracağımız 5G, Endüstri 4.0'ın altyapısı olacak.
Elektrik ne ise bu da aynı önemde. Dolayısıyla burada öncelikli olan en hızlı
şekilde Türkiye'nin bu altyapıyı kurması. Sonucunda Türkiye kazanacaksa Turkcell
olarak her adımı atmaya hazırız".
"1 Nisan'da 5G alanında dünyada bir
ilke imza attık"
4.5G'nin 3'üncü yılının kutladığı 1 Nisan 2019'da 5G
alanında da dünyada bir ilke imza atmanın gururunu yaşadıklarını kaydeden Erkan,
"Dünyada ilk kez 4.5G şebekesi üzerinden kendi frekanslarımızla İstanbul, Ankara
ve İzmir'de örnek canlı sahalarımızda 5G sinyali verdik. Sahalarımız İsttanbul
Tuzla Orhanlı Lojistik Sanayi Bölgesi, İzmir İTOB Organize Sanayi Bölgesi ve
Ankara Söğütözü'nde yer alıyor. Kullanıcı terminallerinin olgunlaşmasıyla
birlikte, tüm müşterilerimiz 5G'yi deneyimleyebilir hale gelecek. Burada 4.5G'de
ULAK baz istasyonu geliştirilmesi sürecinde olduğu gibi Ulaştırma ve Altyapı
Bakanlığı ile BTK öncülüğünde 5G'de de yerli ve milli teknolojilerin
geliştirilmesi için gerekli adımlar atılıyor. Biz de teknolojik birikimimizle
ülkemizin bir an önce 5G ile buluşması için var gücümüzle çalışıyoruz" diye
konuştu.
"Fintech servislerimizin büyüme potansiyeli çok yüksek"
Murat Erkan, Turkcell'in finansal alanda imza attığı başarılara ve
stratejilerine de değindi. Erkan, "Fintech dünyada en çok yatırım yapılan
alanların başında geliyor. Fintech sektöründe, 2010 yılında sadece 2 milyar
dolarlık yatırım gerçekleşirken bu tutar 2017'de 50 milyar dolara ulaştı. Geçen
yıl ise Fintech sektörüne bir önceki yıla göre iki katın üzerinde artışla 111,8
milyar dolar yatıırım yapıldı. Türkiye'ye baktığımızda dünyanın en gelişmiş
bankacılık sistemlerinden birine sahip olmamıza rağmen halen yüzde 40'a yakın
banka kullanmayan nüfus var ve toplam harcamaların yüzde 60'a yakını halen nakit
yapılıyor.
Bizim Paycell ile amacımız müşterilerimizin tüm ihtiyaçlarını
karşılayan hizmetleri tek çatı altında sunabilmek. Turkcell olarak hem güçlü bir
altyapımız hem de milyonlarca müşterimizin talebi var. Bu durum fintech alanında
yatırım yaparken bizi cesaretlendiriyor. Şu anda mağazalarımızdan Financell
kredisi, Paycell kart satış ve dolum ve fatura ödeme hizmetlerini aktif olarak
veriyoruz. 2018'de 507 bin adet fiziki Paycell Kart satılırken, toplamda 2,3
milyona yakın Financell kredisi satışı gerçekleştirdik. Turkcell mağazaları
fintech ürünlerimizin satış noktası olmaya devam edecek. Pazardaki diğer
oyuncular ile tam bir ekosistem ve işbirliği modeli ile ilerlemek istiyoruz"
dedi.
Toplantının soru cevap kısmında gazetecilerin sorularını
yanıtlayan Erkan, iş dünnyası geçmişinin ağırlıklı olarak çok uluslu ve yerli
şirketlerde geçtiğini belirterek, "Başlangıcı bir teknoloji ve haberleşme
şirketi Biltam'dı. Sonrasında 10 yıl Cisco'da çalıştım. İki yıllık Aneltech
Telekom deneyimim oldu. Yaklaşık 12 yıldır da Turkcell Grubu içindeyim. Bundan
12 yıl önce Turkcell Grubu çok önemli bir inisiyatif yapmak istiyordu. O
inisiyatifin ne kadar değerli olduğunu da gördük. O zaman ismi Tellcom olan ve
daha sonra Superonline ile birleştirdiğimiz yeni bir vizyonu hayata geçirmek
istedik. O zaman Süreyya Bey (Ciliv), Turkcell'in Genel Müdürüydü. Ben de
Aneltech tarafındaydım. Bu iş nasıl olur ve biz nasıl hizmet sağlarız diye bir
sunum yapmıştım. Süreyya Bey bu sunumu çok beğendi. "Ama bakalım anlattığını
yapabilir misin, buraya gel ve göster" demişti. O yolculuğa 2008 yılında
Superonline Genel Müdürü olarak başladım. Bu yolculuk sonucunda ise Türkiye'nin
en büyük fiber hamlesini hayata geçirdik ve bugün hala kullandığımız fiber
omurgamızı kurduk" dedi.
"Alttyapıyı yapma konusunda ortak protokole
imza attık ama maalesef gelişme olmadı"
Murat Erkan, yerel seçim
süreçlerinin Turkcell'in sorunlarının çözülmesini sağlayıp sağlamayacağı
sorusuna, "Türkiye'ye baktığımız zaman altyapı konusunda gitmemiz gereken ciddi
bir yol var. Teknoloji ve gelişim anlamında her şey dijitalleşme üzerine kurulu.
Altyapının geniş kitlelere ulaşması çok kritik. Türkiye'de 20 milyon kadar ev
var, fiber altyapının ulaştığı ev sayısı ise 5 milyon. Yüzde 25'in çok düşük
olduğu aşikar. Bu iş yerel yönetimle ilgili ama son dönemde daha çok Ulaştırma
Bakanlığı ve BTK ile ilerleniyor. Altyapıyı yapma konusunda ortak protokole imza
attık ama maalesef gelişme olmadı. Şimdi yaklaşık 4.5 sene seçim gözükmüyor.
Merkezi ve yerel yönetimlerin uyumu ve yatırımlarla bu farkı kapatabiliriz. 5G,
nesnelerin interneti, yapay zeka konusunda ilerleme sağlayabiliriz" şeklinde
cevapladı.
"Altyapı ortak olsun, üstyapıda rekabet edelim"
Erkan,
ortak altyapıda ilerleme olmamasının sebebii şöyle açıkladı: "Bence şirketler
arasında rekabetten ziyade odaklanmayla ilgili sıkıntımız var. Kamunun içinde de
burada da yönetimsel değişiklikler oldu. Hızlıca tekrardan aynı sayfaya gelip
Türkiye'nin ihtiyacı olanı yapmak lazım. Neredeyse 2 yıldır ciddi bir fiber
yatırımı olmadı. Hatta biz yapmak istediğimiz halde yapamadık. Konya'nın
göbeğinde, Ankara'nın göbeğinde fiber altyapı yok. Biz yapmak istiyoruz
yapamıyoruz, bu da içimizde bir yaradır. Ortak yapmalıyız. Altyapı ortak olsun,
üstyapıda rekabet edelim".
"Şirket olarak 39 ülkedeyiz ama gidecek çok
yolumuz var"
Turkcell Genel Müdürü Murat Erkan, şirketin gelecek planları
konusunda şunları söyledi: "Bu çok güzel bir bayrak yarışı. Geçenlerde 25'inci
yılımızı kutladık, eski genel müdürlerimiz de katıldı. Her biri bayrak yarışı
olduğunu gösterdi. Kişinin yaptıkları arkasından gelir. Turkcell ne yapacak:
Teknoloji alanındaki farkını yeni teknolojilere yatırıma devam ederek ortaya
koyacak. Dijital operatör vizyonu benim de 4 yııldır içinde olduğum bir
vizyondu. Buna aynı hızla devam edilecek. Gerek yurt içi gerek yurt dışı
penetrasyon artırmak çok önemli. 39 ülkedeyiz ama gidecek çok yolumuz var.
Biz sadece bireylere değil de kurumlara da çözümler üretiyoruz. Taze, çiçeği
burnunda bir şirket kurduk: Dijital İş Servisleri. En küçük KOBİ'den en büyük
şirkete kadar destekliyoruz. Bu da çok kuvvetli bir vizyon. Üçüncüsü ise
finansal hizmetler. Adına dünyada Fintech denilen, bizim 'Techfin' dediğimiz,
dijitalleşmenin finansal ayağındaki dönüşüm. Techfin yatırımları 2010'da 2
milyar dolardı; 2017'de 50 milyar, 2018'de 118 milyar dolar oldu. İnanılmaz bir
değişim var. Turkcell olarak da en büyük avantajımız müşteri ile aramızda
nerdeyse hiçbir boşluk yok. Doğrudan iletişim halindeyiz. Techfin'de temel amaç
aracıları aradan çıkartıp müşterilerin dijital finansal servislere hızla
ulaşmasını sağlamaktır. Bu pazarın da bizim için çok önemli, kritik olduğunu
düşünüyoruz. Sadece geçen yıl 2 milyon 300 bin müşterimize birreysel kredi
verdik. Adet olarak Türkiye'de birinciyiz. Mağazalarımızda sadece geçen yıl 507
bin fiziksel Paycell kartı çıkarttık. 334 bin civarında tahsilat yaptık. 3 tane
ana geminin üstüne götüreceğiz Turkcell'i: Teknoloji çok önemli; 5G, ötesinde
robot uygulamalar, yapay zeka, AR-GE faaliyetleri devam edecek. Ayrıca kurumsal
dijital dönüşüme destek ve finansal hizmetler de sürecek".
Akıllı şehir
vizyonu
Seçimlerden önce Ordu'da akıllı şehir tanıtımı yaptıklarının altını
çizen Murat Erkan, "Buna bütün şehirlerde devam ediyoruz. Özellikle 5G geldikten
sonra akıllı şehirlerin çok hızlanacağını düşünüyorum. 5G'nin en büyük
artılarından birisi, çok fazla cihazın internete bağlı olması. Milyonlarca
cihazı çok hızlı bir şekilde bağlayabiliyorsunuz. Biz burada üstün altyapımızla
platformu sağlayacağız, ürün ve servisleri gerçekleştireceğiz. Hepsini biz
geliştirmeyeceğiz tabii, girişimcilere platformumuzu açacağız".
Start-up'ların değerlendirilmesi
Murat Erkan, bir gazetecinin
start-upp'ların nasıl destekleneceği sorunu üzerine "Türkiye'de milyonlarca
start-up çıksa bile, hepsine kapımız açık. Umarım da çıkar. Metodumuz şu: İş
ortakları yönetim ekibimiz var. Belli bir değerlendirme sürecinden geçiyor.
Altyapımızla uyumlu işleri portföyümüze alıyoruz. Bazen müşteriden de talep
geliyor. Mesela X belediyesi diyor ki "Benim bu tür bir şeye ihtiyacım var". Bir
örnek vereyim. Alanya Belediyesi dijital arşiv istedi. 1'e 1 milyonluk
haritaları saklıyorlar ve bunun için bir veri merkezine ihtiyaç oldu. Veri
merkezimizi açtık, uygulamalarını koydular. Entegrasyonunu yaptık, güvenliğini
sağladık, hizmet olarak sunduk. Bunun gibi yüzlerce projemiz var" dedi.
Yeni uygulamalar gelecek
Yeni uygulamalar konusuna da açıklık
getiren Erkan, "Dijital servislere uzun zamandır yatırım yapıyoruz. Güzel olan
tarafı yerli ve milli olması- datamızın ülkemizde kalması. Dünyada ticaret
savaşlarından sonra millileşme rüzgarı var ve bu rüzgarın içinde doğru yerde
olduğumuzu görüyorum. Hangi üllkeye gidersek gidelim, onlar da yerli milli
olsun, dataları kendi ülkelerinde kalsın istiyorlar. Platformlarımızı da bu
talebe cevap verebilecek hale getirmemiz lazım. Şu aşamada özellikle bu konuya
çok kafa yoruyoruz. Yeni ürünler tabii ki gelecek, inanılmaz güçlü bir teknoloji
ekibimiz var. Hastane otomasyon bilgi sistemleri de geliştiriyoruz. Bunu hızlı
yapabilmek için bir kod alışverişi yaptık. Bizim içimize sinen doğru kodu aldık.
Mühendislerimiz onu dünya standartlarına getirmek için uğraşıyor. 1000'in
üzerinde mühendisimiz var. Yurtdışında operatörler kendi içinde böyle
organizasyonları kuramamışlar. Bizim için bir avantaj bu" ifadelerini kullandı.
5G konusu
Türkiye'nin rekabet anlamında, dijitalleşme anlamında
kesinlikle geri kalma lüksü olmadığını vurgulayan Turkcell Genel Müdürü, "Bu
kadar genç bir nüfusu olan bir ülkenin bu noktada doğru adımları atacağına
inanıyorum. Dikkat ediyorum, seçimlerde bu tür teknoloji yatırımlarını öne
çıkaran söylemler vardı. Evvelden bu tür vvaatleri çok görmezdik ama artık
vatandaş bunların hayata geçirilmesini istiyor. Dolayısıyla bence çok hızlı bir
şekilde istenen noktaya geleceğiz. Ama dünya 5G üzerinden bir lisans bedelinden
ziyade yerine bir fayda edinme üzerine uğraşıyor. Birçok ülke, ABD'den
Japonya'ya, Almanya'dan Kore'ye kadar lisans bedeli almadan operatörlere destek
olmaya çalışıyor. Biz de benzer bir şey olmasını bekliyoruz" şeklinde konuştu.
"Finansal anlamda son dönemde şirketi sağlıklı bir noktaya getirdik"
Erkan, dövizdeki dalgalanma ve enflasyonla mücadelede konusunda da şunları
söyledi: "Dün enflasyon rakamları açıklandı ve haberleşme sektörü yüzde 0.29 ile
enflasyonu geriye çeken sektör olarak ortaya çıktı. Bu da elimizi taşın altına
koyduğumuzu gösteriyor. Sektörün en büyük oyuncusu olarak da payımız olduğu
aşikar. Döviz konusundaysa şirketlerin operasyonel verimliliği ve yaklaşımı çok
değerli ama son birkaç yıl gösterdi ki finansal verimliliği daha önemli.
Finansal anlamda son dönemde şirketi sağlııklı bir noktaya getirdik. Risklerden
kaçınma ve riskleri yönetme konusunda çok değerli adımlar attık. Geçen hafta iki
çok önemli gelişme oldu. Birincisi; Fintur hisselerimizi devrettik ve oradan 353
milyon euro nakit girişi oldu Türkiye'ye. Bu bizim kasamıza girdi ve daha sonra
bir kısmını da önümüzdeki dönemde de göreceğiz ki net kâra yansıyacak. Bu arada
Çin Kalkınma Bankası'ndan aynı hafta 235 milyon euro 7,5 yıl vadeli bir kredi
anlaşması yaptık çok makul oranlarla".
"T serisi telefonun bir misyonu
vardı"
Murat Erkan şirketin daha önce ürettiği telefon serisinin devamı
gelip gelmeyeceği sorunu üzerinde, "T serisi telefonun bir misyonu vardı.
Özellikle 3G ve 4G teknolojilerinin hızlıca penetre olması için o segmentte
boşluğun belli bir fiyat aralığında ürünle dolması gerekiyordu. Pazarı bu yönde
hareketlendirdik. Bugün geldiğimiz noktada sözünü ettiğimiz segmentlerde
inanılmaz hareketlilik ve oyuncu sayısı var. Dolayısıyla bizim bir telefon
üretme işine girmemize çok ihtiyaç yok.. Bu nedenle kısa vadede planımız da
bulunmuyor. Yeniden bir boşluk oluşursa değerlendiririz. Yapacak yeterliliğimiz
de yetkinliğimiz de var" dedi.
"1440 stratejisini daha da ileriye
götürmek istiyoruz"
Murat Erkan, 1440 stratejisi ile ilgili şunları söyledi:
"1440 stratejisi zaten Dijital Operatör vizyonunun çıktısı. Bir günde 1440
dakika var ve biz müşterilerimize maksimum dakika hizmet vermek istiyoruz.
Müşterimizin eğlenirken, bilgi alırken, çalışırken, konuşurken, dinlenirken
bütün süreçlerinde bizimle mutlu olmasını istiyoruz. 1440 böyle bir strateji. Bu
stratejinin doğduğu günden, hayata geçmesine kadar bilfiil içinde oldum. Sonuna
kadar inandığım, çok doğru ve güzel bir strateji. Daha da ileriye götürmek
istiyoruz. Mekanik değil, duygusal ilişki kurmak istiyoruz müşterilerimizle.
Duygusal bağlarımızı güçlendireceğiz".
Organizasyon yapısında değişiklik
Erkan; hep müşteri vurgusu yaptıklarını belirterek, organizasyonda yapılan
değişiklikle satışı üç ayrı odağa böldüklerini aaçıkladı. Erkan, yapılan
değişiklikleri de şöyle bildirdi: "Bireysel müşterilerimiz, kurumsal
müşterilerimiz, uluslararası pazarlanması ve toptan operatörlerle hizmet
çalışması. Temel değişim müşteriye daha yakın bir organizasyon. Hep vurgu
yaptığım şey müşteriyle yakın olmak, duygusal bağ kurmak. Organizasyonumuzda
yaptığımız temel değişiklik şu: Satış organizasyonumuzu aslında 3 odağa böldük.
Birinci olarak bireysel müşterimiz. İkincisi kurumsal müşterilerimiz. Üçüncü
önemli konu da uluslararası servislerin uluslararası pazarlanması".
Fintur dışında başka bir satış olabilir mi?
Murat Erkan hisse satışı
ile ilgili şunları söyledi: "Turkcell'in, bir hissesi olana da yüzde 30 hissesi
olana da iyi bir yatırım olduğunu göstermek durumundayız. Hissedar yapısındaki
değişiklikler her şirket için rutindir. Fintur gibi yatırımlar, Turkcell'e ve
Türkiye'ye fayda sağlayabilecek yeni girişimler olursa gireriz, fayda
görmediğimiz yatırımlar olursa çıkmayı düşünürüz. Çok dinamik bir yapımız var"..
İstanbul Havalimanı taşınma süreci
Yeni havalimanı için şehir
büyüklüğünde bir altyapı kurmaları gerektirdiğini belirten Erkan, "İnşallah
kusursuz bir altyapı ve iletişimi yaşatacağız müşterilere. Üç operatör tek bir
şebeke kurduk. Zaman zaman bunu yapıyoruz. Üç oyuncu beraber, bizim kurduğumuz
şebekeyi kullanıyor olacaklar. Ciddi yatırım yaptığımızı söyleyebilirim".
Lifecell çalışmaları
Murat Erkan Lifecell çalışmaları ile ilgili
şunları söyledi: "Ukrayna'da Lifecell şirketimiz var. Ayrıca bütün dijital
servislerimizi bir araya getirdik ve Lifecell şapkası altında topladık.
Yurtdışında Lifecell olarak pazarlıyoruz. Bazı operatörler bir kısmını alıyor,
kimi hepsini alıyor. Bu hizmetleri yurtdışına pazarlamak adına da Lifecell
Ventures şirketimiz Hollanda'da kuruldu. Lifecell çok güzel bir marka. Üzerine
de çok yatırım yaptık. Bu markayla dünyada tanınacağız. Herkes global bir marka
olması konusunda elinden ne gelirse yapıyor. GSMA'de de çok ciddi bir tanıtım
yaptık".
İkinci el cihaz kiralama konusu
Turkcell Genel Murudu Murat
Erkan ikinci el cihaz kiralama konusunda da şunları söyledi: "Dövizin artmasıyla
beraber ikinci cihaz ve ana cihaz pazarı arasında bir boşluk oluştu ve ikinci el
talebi artmaya başladı. Biz de bu konuda kendi mağazalarımızda, Turkcell
garantisiyle bu hizmeti nasıl veririz diyerek çalışmalar yaptık. Burada, vergi
de önemli bir konu çünkü Türkiye'de ikinci el pazarı vergisiz bir pazar. Müşteri
açısından, biz bir miktar taşın altına elimizi koymak istiyoruz. Son zamanlarda
daha eski nesilden yeni cihazlar satılıyor. Bunun yerine var olan cihazları daha
kaliteli hale getirip ekonomiye katkı sağlamak adına ikinci eli kullanmak,
ekonomik, vergisel ve cari açık anlamda ülkemiz için faydalı. Biz bu konuya
girmek istiyoruz. Bu iş yetkinlik, tecrübe gerektiriyor. Otomasyon organizasyonu
da gerektiriyor. Önemli bir konu, ileride daha da önemli hale gelecektir diye
düşünüyorum".